Ana Sayfa Sağlık 14 Mart 2018 1306 Görüntüleme

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu: Nişasta bazlı şeker kansere zemin hazırlıyor

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, günlerdir tartışılan nişasta bazlı şeker ile ilgili raporunu kamuoyu ile paylaştı. Bakanlığın internet sitesinde yer alan raporda; “Sakkaroz ve NBŞ içeren besinlerin fazla tüketimi metabolik hastalıkların yanı sıra obezite ile ilişkili çeşitli kanser türlerinin (kolon kanseri, pankreas, karaciğer ve meme kanseri gibi) gelişimine de zemin hazırlamaktadır” denildi.İlişkili Haberler

  • Nişasta bazlı şeker neden zararlı? (Uzak durmak için 10 neden)
  • “Nişasta bazlı şeker tüketimi hasta bir nüfus doğuruyor”

“Bakanlığımız Bilimsel Kurulu’nun konuyla ilgili bilimsel çalışmalar ve ilgili raporların da dikkate alındığı değerlendirmeleri neticesinde vatandaşlarımızın sağlığının korunması için Nişasta Bazlı Şekerler (NBŞ) ve şeker kullanımı konusundaki görüş ve tavsiyeleri aşağıda sunulmaktadır” diye başlayan raporda nişasta bazlı şekerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin şu ifadeler yer aldı:

“Sofra şekeri veya çay şekeri olarak bilinen sakkaroz (sukroz) %50 glikoz ve %50 fruktozdan oluşmaktadır. Dünyada yiyecek ve içeceklerde sakkaroz (sükroz) yani sofra şekerinden sonra ikinci büyük kullanım payına sahip tatlandırıcı türü ise Nişasta Bazlı Şekerlerdir (NBŞ). Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu olarak da bilinen NBŞ, en çok ve ucuz olarak mısırdan, ayrıca patates, buğday, kasava (tapioka) gibi bitkilerden elde edilir. NBŞ’in içeriğinde değişen oranlarda fruktoz ve glukoz bulunmaktadır(%58 glikoz-%42 fruktoz veya%45 glikoz-%55 fruktoz,). Sakkaroz yani sofra şekerindeki glukoz ve früktoz moleküler düzeyde bağlı iken, NBŞ’de yer alan fruktoz ve glukoz sıvı formda serbest yüzer haldedir.

Son zamanlarda artan obezite ve kronik hastalıkların nedenlerini araştıran bilimsel çalışmalarda şeker metabolizması özellikle de sofra şekeri ve NBŞ’in yapısında bulunan früktoz metabolizması üzerinde yoğunlaştığı gözlemlenmektedir.

OBEZİTEYİ TETİKLİYOR 

Metabolizmada glikoz uyarısı ile salgılanan insülin tokluk hormonu olan leptini uyarır ve açlık hormonu grelini ise baskılar. Bunun sonucunda tokluk merkezi uyarılarak yeme davranışı sonlanır. Fruktoz ise insülini çok az uyarmaktadır. Bu durumun fazla şeker tüketimini, insülin salgılanamamasını, tokluk hissi gelişmemesini ve yeme davranışı devam ettiği için obeziteyi tetiklediği ileri sürülmektedir.
KARACİĞERİ YAĞLANDIRDIĞI VE SİROZA YOL AÇTIĞI YÖNÜNDE ÇALIŞMALAR VAR
Fruktozun karaciğer içindeki metabolizması da glukozdan farklıdır. Fruktozun yıkımı glikozdan daha hızlıdır ve hızla yağ asitlerine dönüşmektedir. Bu durumun Karaciğer yağlanması, fibrosis ve siroz gelişebildiği yönünde çalışmalar bulunmaktadır.
BAĞIRSAK FLORASI VE MİKROBİYATASI DEĞİŞİKLİĞİNE NEDEN OLABİLİR
Fruktoz glikoza göre daha tatlıdır ve beyinde iştah artırıcı hedonik yolakları uyaran etkisi olduğu yönünde de çalışmalar bulunmaktadır. Fruktozlu ürünlerin tüketimi özellikle bebeklik ve çocukluk yaşlarında damak tadının şekerli ürünler doğrultusunda gelişmesini kolaylaştırmaktadır.
Fruktozun bağırsak florası ve mikrobiyatası değişikliğine neden olduğu yönünde de çalışmalar bulunmaktadır. Fruktoz, glikozdan farklı olarak kanda ürik asit artışına da neden olmakta, gut hastalığını tetikleyebilmekte ya da var olanları şiddetlendirmektedir.
Şekerli (sakkaroz ve NBŞ) besinlerin aşırı tüketilmesi sonucunda (yüksek früktoz içeren -%55 ve üzeri-mısır şurupları daha tatlı oldukları için daha fazla tüketilebilmektedir) gereğinden çok yeme davranışı, insülin direnci gelişmesi ve obezite, diyabet, kalp damar hastalıkları ve eşlik eden hastalıklara yol açtığı yönünde çalışmalar bulunmaktadır.

KOLON, MEME VE PANKREAS KANSERİNE ZEMİN HAZIRLIYOR

Sakkaroz ve NBŞ içeren besinlerin fazla tüketimi metabolik hastalıkların yanı sıra obezite ile ilişkili çeşitli kanser türlerinin (kolon kanseri, pankreas, karaciğer ve meme kanseri gibi) gelişimine de zemin hazırlamaktadır.

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), yüksek şeker alımının ve yüksek şeker içeren gıdaları kullanımının vücut ağırlığının artışına etki edebileceğini vurgulamıştır.

ŞEKER TÜKETİMİ AZALTILMALI

Avrupa Birliği tarafından sağlıklı beslenmenin teşvik edilmesi ve özellikle endüstrinin şeker azaltma yolunda reformülasyon yapması önerilmektedir.

Obezite ve ilişkili hastalıklar tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemiz için de giderek artan bir problemdir. Ülkemizde 15 yaş üzeri yetişkinlerde obezite sıklığı %32, fazla kilolu birey sıklığı %34.8 ve diyabet prevalansı %12.1 (STEPS 2017, ön sonuçlar) bulunmuştur.

Çocukluk çağında obezite oranı 7-8 yaş grubunda %9.9, fazla kilolu çocuk oranı aynı yaş grubunda %14.6 iken, ortaokul çocuklarında obezite sıklığı %12.4’e ve fazla kilolu çocuk sıklığı %21’e yükselmektedir.

ŞEKER GÜNLÜK KALORİ MİKTARININ %10’UNU GEÇMEMELİ

“Türkiye Beslenme Rehberi”nde ve DSÖ ile diğer uluslararası önerilerde; tüm serbest şekerlerden alınan enerjinin, günlük enerji (kalori) miktarının % 10’unu geçmemesi ve bazı ülkelerde ise daha da azaltılması önerilmektedir.
BİLİM KURULUNUN ÖNERİLERİ
Yapılan değerlendirmeler ışığında Bilim Kurulu tarafından geliştirilen aşağıdaki öneriler kamuoyu dikkatine sunmaktadır:
• Her türlü şeker tüketiminin azaltılması için gerekli tüm tedbirlerin alınması sübvansiyonların gözden geçirilmesi, vergilendirme, bilgilendirme ve farkındalık girişimleri vb.)
• Halen %10 olan NBŞ kotasının (üretiminin) artırılmaması ve gıdalarda kullanımının sınırlandırılarak sıkı denetiminin sağlanması,
• Yiyecek ve içecek etiketleri üzerindeki şeker içeriğinin, elde ediliş kaynağı ve früktoz oranı belirtilmek suretiyle Türk Gıda Kodeksi şeker tebliğine uygun şekilde “şeker”, “glikoz şurubu”, “yüksek früktoz mısır şurubu”, “invert şeker” vb şeklinde açık olarak yazılmasının sağlanması,
• Sağlıklı beslenmenin teşvik edilmesi çalışmaları kapsamında; endüstri tarafından reformülasyon yapılarak, yüksek fruktozlu mısır şurubu kullanım miktarının asgari düzeye indirilmesine destek olunması,
• Toplumumuzda şeker tüketiminin azaltılması için tüketicinin bilgilendirilmesi, tüm topluma bebeklik ve çocukluk çağından itibaren sağlıklı beslenme kültürünün tesis edilmesi konusunda dengeli beslenme politikaların geliştirilmesi,
• Sağlık Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde ilgili tüm sektörlerle ve kamu kuruluşlarıyla işbirliğinin sağlanması gerekmektedir.”

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

İzmir escort İzmir escort bayan İzmir bayan escort

Tema Tasarım | Osgaka.com
denemebonusuoyna.com deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler fenomenbet fenomenbet giriş fenomenbet mobil
ataşehir escort ümraniye escort kartal escort bayan escort ümraniye escort anadolu yakası escort
sakarya escort sakarya escort serdivan escort izmir escort
gaziantep escort bayan gaziantep escort seks hikayeleri erotik film izle gaziantep rus escort gaziantep escort bayan şahinbey escort şehitkamil escort gaziantep escort türbanlı escort
Ankara Escort seks hikayeleri eryaman escort sikiş antalya escort bodrum escort bodrum escort escort alanya kayseri merkez escort
bodrum escort kocaeli escort porno sikis eskişehir escort antalya escort Antalya Escort
bahçeşehir escort türbanlı escort halkalı escort ataköy escort esenyurt escort avcılar escort halkalı escort
istanbul escort escort bayan escort bayan istanbul escort istanbul escort
toopla.com oclamor.com meyvidal.com istanbulviva.com ilogak.com hamkarfa.com blackmoth.org lithree.com vidsgal.com nattsumi.com avcılar escort bayan esenyurt escort bayan ataköy escort bayan fatih escort bayan beylikdüzü escort bayan silivri escort bayan çapa escort bayan fındıkzade escort bayan büyükçekmece escort bayan