Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Birgül Büyükkıdan Yelken, Türkiye’de rastlanan mantar zehirlenmelerinin başlıca nedeninin, ormandan mantar toplama alışkanlığının devam etmesi olduğunu kaydetti.İlişkili Haberler
Fakültenin Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanlığı’nı da yapan Prof. Dr. Yelken, yazılı açıklamasında, mantara bağlı zehirlenmelerin, Türkiye‘de bitki kaynaklı zehirlenmeler içinde en sık görülen grup olduğunu belirterek, ülkedeki uygun ekolojik koşullar nedeniyle bulunan yüzlerce farklı mantar tipinin birçoğunun zehirli olduğunu vurguladı.
Tabiatta yetişen mantarlar arasında “zehirli-zehirsiz” ayrımını yapmanın zor olduğuna dikkati çeken Yelken, şöyle devam etti:
“Bu ayrımı yapmak zor olduğu için yabani mantarlara bağlı zehirlenmeler, bazı bölgelerde önemli bir sorun olarak görülmektedir. Yurdumuzda rastlanan mantar zehirlenmelerinin başlıca nedeni, ormandan mantar toplama alışkanlığının halen devam etmesidir. Kültür mantarının ise uygun koşullarda saklanmaması ve özellikle plastik torbalarda uygun olmayan sıcaklıkta muhafaza edilmesi, bakteri çoğalmasına yol açmaktadır.”
Yelken, mantar zehirlenmelerinin bulantı, kusma ve karın ağrısıyla başladığını, bulguların 2-6 saat gibi kısa sürede ortaya çıkabildiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
“Erken dönemde görülen bu bulgular çoğu zaman birkaç gün içinde düzelirken, daha geç dönemde karaciğer veya böbrek yetersizliği gelişebilmektedir. Mantar zehirlenmesi bir halk sağlığı sorunudur. Sağlık çalışanları ve toplum bu konuda duyarlı olmak zorunda. Doğadan topladığınız mantarları yemeyin. Zehirli olup olmadığını ancak bu konuda uzman olan kişiler ayırt edebilir. Bir bölgede zehirli olmayan bir mantarın başka bir bölgede yetiştiğinde zehirli olabileceğini aklınızda tutun. Pişirme şekli zehirli bir mantarı güvenli hale getiremeyecektir.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.