Pembe İzler Derneği’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında düzenlediği etkinlikte, başarılı kadınlar hikayelerini paylaştı, doktorlar da tanık oldukları kadın hikayelerini aktardı. Duygusal ve bilimsel söylemlerin adeta dans ettiği etkinlikte, “bugün günlerden pembe” diyen kadınlar mücadele ve azmin mesajlarını verdi.İlişkili Haberler
Kadın kanserleri konusunda farkındalık yaratmayı ve ihtiyaç sahibi hastaların tedavilerini üstlenmeyi amaçlayan Pembe İzler Derneği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında ‘Kadın Söyler Hayat Coşar!’ temalı bir etkinlik düzenledi.
Maslak’ta Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Sarıyer Belediyesi ile Acıbadem Maslak Hastanesi’nin de destekleriyle gerçekleşen etkinlikte; iş, sanat ve medya dünyasında başarılı ve güçlü duruşlarıyla rol model olan kadınlar, onları bugüne getiren duygularını ve öykülerini paylaştı.
Gazeteci İsmail Küçükkaya’nın moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, ayrıca alanının önde gelen hekimleri de “Kadın Söyler Hayat Coşar” bakış açısından sağlık alanına dair deneyim paylaşımında ve önerilerde bulundular.
“UMUTTAN VE MÜCADELEDEN HİÇ VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Küçükkaya, kadın kanserlerine dikkat çekmek amacıyla kurulan Pembe İzler Derneği’nin çalışmalarını takdir ettiğini ve desteklediğini belirtirken, “Gerçekten kadın söyleyince hayat coşuyor. Evdeki kadın hayalini, arzularını, beklentilerini söylerse o coşku önce aile üyelerine sonra adım adım ülkeye yayılıyor, ülke coşuyor. Hayata coşku katmak için kadını konuşturmalı” diye konuştu.
Pembe İzler Derneği Başkanı Arzu Karataş da, kadınların umuttan, mücadeleden ve cesaretten hiç vazgeçmediğini belirterek “Bugün günlerden pembe. Pembe umudun rengi. Cesurluğun, mücadelenin sembolü. Kadınların rengi de pembe. O yüzden biz umuttan, mücadeleden, cesurluktan hiç vazgeçmeyeceğiz “ dedi.
“HAYIR DEMEYİ ÖĞRENMEK GEREKİYOR”
Minyatür sanatçısı ve ressam Günseli Kato, büyük beğeni toplayan konuşmasında kadınlara “Bizim zamanımızda sosyal medya yoktu; hayallerimiz vardı. Şimdiki gençlerin sosyal medyaları var, hayalleri yok. Sosyal medyada sıkışıp kaldılar” diyerek kadınları, gençleri hayallerine sahip çıkmaya çağırdı. Kendi yaşamından örnek veren Kato, kadınlara istediklerini ifade etmelerini, gerektiğinde hiç korkmadan “hayır” demelerini tavsiye etti.
İş kadını Gamze Cizreli konuşmasında, sıfırdan yarattığı markayı nasıl zirveye taşıdığını anlatırken “İçinizdeki gücü dibe vurduğunuzda fark ediyorsunuz. İçimdeki güçle hayallerimin peşinden gittim. Hayatımda çok insan biriktirmiş olmam da ailemle birlikte bana büyük güç verdi” diye konuştu.
Gazeteci Ebru Baki de “Hayatta her şeyi kaybedebilirsiniz, sağlığınızı da kaybedebilirsiniz. Ama nefes aldığınız sürece, hayat devam ediyor. Yeter ki hayallerinize, sizi kaldıracak güce sarılın ve gücünüze inanın” dedi.
“GÜÇ DOĞAMIZDA VAR!”
Etkinliğe katılan uzman doktorlar da, hastalık sürecindeki mücadelelerine tanık oldukları güçlü kadınlara dair gözlemlerini aktardılar.
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. İrem Yaluğ Ulubil, hayata yeniden başlama gücünün son derece önemli olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Yeniden başlama gücü çok önemli. Çünkü hayat dümdüz bir çizgi değil. Kesinlikle dalgalanacak, kesinlikle bir sürü inişler olacak; bu hayatın doğası gereği. Tekrar, yeniden başlamak için; kadın olarak doğamız güçlü. Erkeklerden aslında bu noktada üstünlüğümüz var.”
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Uzmanı Dr. Dilek Avşar da kadınlara güçlü olmaları mesajı verdiği konuşmasında “Kadın kendini iyi hissediyorsa aile mutludur. Aile mutluysa toplum mutludur” dedi.
“KADIN SÖYLER, BİLİM COŞAR!”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Mete Güngör bu tür sosyal sorumluluk projelerinin son derece önemli olduğunu belirtirken, bundan sonraki süreçte kadınların daha özgür, daha güvenli bir dünyada ve daha sağlıklı yaşamalarına yönelik dileğini dile getirdi.
Genel Cerrah Prof. Dr. Cihan Uras, 20 yılı aşkın süredir çok sayıda kadın hastası olduğunu, kadınların yönlendirici ve sadakat duygularının çok güçlü olduğunu söylerken, Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir de “Kadın söylerse, aslında bilim coşar! Kadının söylemesi, kendini ifade etmesi, hastalığına, kansere sahip çıkması kanserin tedavisinde araştırmaları çok hızlandırmış ve önemli çığır açmıştır. Özellikle meme kanserinin bugün tedavi edilebilir bir hastalık haline geldiğini söylüyorsak bunda kadınların bu hastalığın bilinmesi konusundaki etkin çalışmalarının rolü çok büyüktür” diye konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.