Nadya Hobotova, 42 yaşına kadar Rusya’da yaşıyordu. Türklere olan sempatisi gençlik yıllarında, radyodan dinlediÄŸi Türk ÅŸarkılarına dayanıyor.Â
Türkiye’de 2 evlilik yaptı, boÅŸanınca yine de ülkesine dönmediÂ
Hobotova, arkadaÅŸ grubuyla sürekli Türkiye’ye gelip gidiyordu. Bir süre sonra evlenerek Türkiye’ye yerleÅŸti. 4 yıl evli kaldığı eÅŸinden boÅŸanınca yeniden ülkesine döndü ama Türkiye’den kopamadı, geri döndü.
“Türkiye’yi kendime uygun buldum ya da ben Türkiye’ye uygundum. Türk halkı içinde kendimi iyi hissediyordum.”
62 yaşındaki Hobotova, 2010 yılında yeniden evlendi ve eşinin çocuklarıyla birlikte bir apartmanda yaşamaya başladı. Hobotova, şunları anlattı:
“Aile apartmanında üst katta eÅŸimin oÄŸlu, alt katta da kızıyla birlikte yaşıyorduk. Bana hep çok iyi davranıyorlardı. Evlendikten 2 sene sonra eÅŸimle anlaÅŸamadık ve ayrılmaya karar verdik. Gidecek yerim olmadığını eÅŸim bildiÄŸi için bana sahip çıkarak, 2 senedir kaldığım evde yaÅŸamama izin verdi. Durum böyleyken bile çocukları bana hiç kötü davranmadı. Ben onları, onlar da beni çok sevdi. BoÅŸandıktan 2 sene sonra eÅŸim ne yazık ki, vefat etti. Ben onun evinde yaÅŸamaya devam ettim.”
“İnsanlar sokakta neÅŸe içinde yürüsün diye elimden geleni yapıyorum”
Nadya Hobotova, vefat eden eÅŸinin ardından geçimini saÄŸlamak için Türkiye’de ev iÅŸi, yaÅŸlı, çocuk ve hasta bakımı gibi birçok iÅŸte çalıştı. Daha sonra 50 yaşında gitarla tanışan Hobotova, ÅŸunları söyledi:Â
“Türkiye’de para kazanmak için sevmediÄŸim birçok iÅŸ yaptım. Canımı sıkan iÅŸlerden ise gitar sayesinde kurtuldum diyebilirim. 50 yaşımdan sonra nota okumaya ve gitar çalmaya baÅŸlamak kolay deÄŸildi. İstanbul sokaklarında gitar çalmaya baÅŸladığımda birkaç ÅŸarkı çalabiliyordum.”
Hobotova, gitarda kendisini ilerletmek için elinden geleni yapıyor. Hatta bir repertuvarı bile var. Hobotova, sözlerini şöyle tamamladı:
“Genelde klasik parçalar çalmaya baÅŸladım. Her gün saatlerce gitar çalmak için uÄŸraÅŸtım. Sokaktaki insanlara karşı bir sorumluluÄŸumun olduÄŸunu düşündükçe gitar çalışmalarıma dört elle sarıldım. Åžu anda geçimimi sokakta gitar çalarak saÄŸlıyorum. Elim tuttukça, aklım erdikçe de böyle olmasını istiyorum. Sanırım artık gitarı bırakamam. Gitar sesi bana adeta ilaç gibi geliyor. SaÄŸ olsun sokaktaki insanlar da ilgi gösteriyorlar. Onlar sokakta neÅŸe içinde yürüsün diye elimden geleni yapıyorum.”Â
Kaynak: AAÂ