Ana Sayfa Teknoloji 14 Mart 2018 294 Görüntüleme

“BilemediÄŸimiz tek ÅŸey depremin zamanı”

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Özener, enerjinin birikmesiyle depremin büyüklüğünün doğru orantılı olacağını söylerken, depremin zamanının billinemeyeceğine dikkat çekti.

BoÄŸaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem AraÅŸtırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, olası Marmara Depremi’ne iliÅŸkin, “Ne kadar çok enerji birikirse, depremin büyüklüğü daha fazla olacaktır. BilemediÄŸimiz tek ÅŸey; ne zaman? Åžimdi burada bu sohbeti yaparken de olabilir ve olursa 7’nin üzerinde olur, kimse de ÅŸaşırmasın ama bu deprem 5, 10, belki 50 sene sonra da olabilir. Ama depremin bugün olmasıyla 50 sene sonra olması arasında enerji farkı olacak. 7’nin üzerindeki herhangi bir deprem Marmara’da yıkıma ve can kayıplarına yol açacaktır.” dedi. 
  
BoÄŸaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem AraÅŸtırma Enstitüsü’nün, Kalkınma Bakanlığı, Japon Kalkınma ve İşbirliÄŸi Ajansı’nın desteÄŸiyle yürüttüğü Marmara Bölgesi’nde Deprem ve Tsunami Zararlarının Azaltılması ve Afet EÄŸitimi Projesi’nin (MARDim) sonuçları açıklandı. 
  
Prof. Dr. Özener, bu kapsamda düzenlenen basın toplantısında çalışmaya ilişkin bilgi vererek, projenin 5 yıllık uzun soluklu bir araştırma olduğunu dile getirdi. 

İlişkili Haberler

  • “Olası bir Marmara depreminden kaçış yok”
  • Deprem riskine karşı 12 bin okul analiz edildi
  • ”İstanbul’da deprem 2045’ten önce olamaz”

Marmara’da daha önce bu yönde çalışmalar yapıldığını ancak bu projeyle Marmara Denizi’nin ilk kez bu kadar detaylı incelendiÄŸini vurgulayarak, ÅŸu bilgileri verdi: 
  
“Marmara Denizi hepimiz için önemli bir deniz. Kuzey Anadolu Fayı, Bingöl Karlıova’dan baÅŸlayarak yaklaşık bin 500 kilometre yol katederek Marmara Denizi’nden geçiyor ve tarihte 1939’da Erzincan depremiyle baÅŸlayan bir deprem serisi var. Bu dönemde Marmara Denizi’nin içerisinde kırılmayan bir bölüm var ve sismik boÅŸluk olarak adlandırdığımız enerjinin biriktiÄŸi bir bölüm var. Bununla ilgili yapılan çok önemli bilimsel çalışmalar var. Bu projenin özelliÄŸi 5 yıl sürmesi. Marmara Denizi’nin tabanına sürekli gözlem istasyonları kurmamızdır. Marmara Denizi, ilk kez bu kadar detaylı incelendi. 0,2 büyüklüğündeki depremleri kaydedip, fayın farklı segmentlerinin özelliklerini inceleme ÅŸansımız oldu.” 
  
Tarihsel süreçte Marmara Bölgesi’nde yaÅŸanan depremlere deÄŸinen Prof. Dr. Haluk Özener, bölgenin deprem açısından yoÄŸun bir alan olduÄŸunu söyledi. 
  
Özener, Marmara fayı hakkında ortaya birçok görüşün atıldığını, kendilerinin de bu projeyle Marmara Denizi’nden geçen fayın tam kalbine koydukları cihazlarla daha çok fayın özelliÄŸini anlama ÅŸansı elde ettiklerini anlatarak, şöyle devam etti: 
  
“Buradan çıkan en önemli nokta; fayın, Adalar’ın kuzeyinden TekirdaÄŸ’a kadar olan kısmında bütüncül tek bir özellik taşımadığını, farklı kesimlerinde farklı davranışlar gözlemledik. TekirdaÄŸ ile Silivri arasında daha yoÄŸun sismik aktivitenin olduÄŸunu, bununla birlikte burada bir atma hareketini gözlemlediÄŸimizi, böylelikle o kısmın görece olarak diÄŸer parçaya göre daha az risk taşıdığını, asıl risk taşıyan bölgenin Silivri’den Adalar’ın kuzeyine kadar olan bölge olduÄŸunu söyleme ÅŸansımız var. Ama bu risk şöyle demek deÄŸildir, keÅŸke bu projenin sonunda size şöyle bir ÅŸey söylesek, ‘Marmara’da deprem olmayacak, Marmara’da risk azaldı.’ Marmara’da her zaman risk var, Kuzey Anadolu Fayı’nın batı kesiminde 99 depremi var, 1912 Åžarköy Mürefte depremi var. Arada kırılmayan bir parça var. Ama bunun tek parça kırılmasıyla, parçalı olarak kırılması arasında enerji açısından büyük farklılıklar oluyor. Dolayısıyla deprem büyüklükleri konusunda farklı öngörülerimiz olabilir. 
  
Ama bu hiçbir zaman deprem dolayısıyla olacak hasarların minimize olacağını, hasar olmayacağı anlamına gelmez. Dolayısıyla buradan bilimsel çıktılar, özellikle karar vericilerin önlem alması bakımından çok büyük önem taşımaktadır. Yani fay parametrelerini, özelliklerini öğrendik. Daha sonra bu fay özelliklerine göre olası tsunami alanlarını çıkardık. Dolayısıyla fay, tsunami modeli ve nerelerde, nasıl tsunami olabileceÄŸine baktık. Ayrıca üçüncü grubun çalışmasında zemin özelliklerine, yapı stoklarına bakarak seçilen pilot bölgelerde deprem sonrası olabilecek hasarları tespit etme ÅŸansımız oldu. Bu çok önemli. Bu bilgileri her yere uygulayabilirsiniz. Biz örnek olarak Zeytinburnu ve TekirdaÄŸ için yaptık bu çalışmayı ama elimizde bunu yapacak kapasite var. Arzu edildiÄŸi takdirde tüm Marmara için bu çalışma yapılabilir.” 
  
“TEKTONİK OLARAK AKTİF BİR BÖLGEDE YAÅžIYORUZ” 
  
Prof. Dr. Haluk Özener, proje kapsamında afetin zararlarından korunmaya yönelik yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi vererek, sözlerini şöyle sürdürdü: 
  
“Tektonik olarak aktif bir bölgede yaşıyoruz. Anadolu bloku her yıl 2,5 santimetre kadar batıya hareket ediyor. Bunun anlamı, bu bir enerji biriktiriyor. Åžunu söyleyebiliriz, depremin nerede olabileceÄŸini yaklaşık olarak söyleyebiliyoruz, Marmara Denizi’nde olacağını söylüyoruz. Yaklaşık büyüklüğünü, daha önceki depremleri öngörerek, fayın boyunu, tekrarlama aralıklarını dikkate alarak söyleyebiliyoruz. Fakat ÅŸunu söyleyelim, deprem geçtikçe enerji artacaktır ve olacak depremin büyüklüğü artacaktır. Mantık bu. Ne kadar çok enerji birikirse, depremin büyüklüğü daha fazla olacaktır. BilemediÄŸimiz tek ÅŸey; ne zaman? Åžimdi burada bu sohbeti yaparken de olabilir ve olursa 7’nin üzerinde olur, kimse de ÅŸaşırmasın ama bu deprem 5, 10 sene sonra belki 50 sene sonra da olabilir. Ama depremin bugün olmasıyla, 50 sene sonra olması arasında enerji farkı olacak. 7’nin üzerindeki herhangi bir deprem Marmara’da yıkıma ve can kayıplarına yol açacaktır. Dolayısıyla bu projenin amacı, karar vericilere bu deprem riskini bir kez daha hatırlatmak ve bunun üzerine alacak önlemlerin hızlanmasına yol açmak.” 
  
Olası Marmara depreminde tsunami dalgalarının 2-3 metre boyunda olabileceÄŸini ancak depremin tsunamiden daha fazla hasar ve kayba yol açacağını aktaran Özener, ayrıca Marmara Denizi’ndeki fayın kıyıya çok yakın olduÄŸunu, erken uyarı sistemiyle 5-7 saniye önce bilgi alınıp, Marmaray, doÄŸalgaz ve elektrik gibi kritik tesislere uyarı mesajı verebileceklerine iÅŸaret etti. 
  
Özener, proje kapsamında deprem sonrası olabilecek hasarları tespit etmek amacıyla çalışmaya dahil edilen ve pilot bölge olarak seçilen TekirdaÄŸ ile Zeytinburnu’nun ana fayın farklı iki yakasında olması nedeniyle seçildiÄŸini söyledi. 
  
Proje Koordinatörü Prof. Dr. Yoshiyuki Kaneda’nın da çalışmaya iliÅŸkin bilgilendirme yaptığı program, Deprem Simülasyon Odası ve Deprem Parkı’nın açılmasıyla sona erdi. 

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


Tema Tasarım | Osgaka.com
lara bayan escort ümraniye eskort bayan escort şirinevler Pendik escort Bayan şişli escort ümraniye escort beşiktaş escort taksim escort
izmir escort beylikdüzü escort bodrum escort bodrum escort porna izle eryaman escort
https://www.donaldsonville.org Antalya Escort Antalya Escort antalya escort sikiÅŸ
denizli escort denizli escort denizli escort denizli escort denizli escort
bodrum escort kocaeli escort porno sikis eskiÅŸehir escort
toopla.com oclamor.com meyvidal.com istanbulviva.com ilogak.com hamkarfa.com blackmoth.org lithree.com vidsgal.com nattsumi.com avcılar escort bayan esenyurt escort bayan ataköy escort bayan fatih escort bayan beylikdüzü escort bayan silivri escort bayan çapa escort bayan fındıkzade escort bayan büyükçekmece escort bayan