Zonguldak’ta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda Suriye’de, Afrin’de, Cerablus’ta şimdi de Kuzey Irak’ta gerekirse Sincar’a gideceğiz. Sincar’da da gereğini yapacağız” dedi.İlişkili Haberler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Madenci Anıtı Meydanı’nda düzenlenen Zonguldak mitinginde yaptığı konuşmasına, alandaki kalabalığı “Zonguldak, emeğin, emekçinin şehri Zonguldak. Alın terinin şehri Zonguldak. Kara elmasın şehri Zonguldak. Demokrasinin, milli iradenin şehri Zonguldak.” diye selamlayarak başladı.
“BU MEYDAN BANA ZONGULDAK’IN KARARLILIĞINI GÖSTERİYOR”
“Kale kapısından girdim içeri / Güzeller oturmuş iki geçeli / Altı ay oldu bu sevdadan geçeli / Ah sen kime yandın / Ah ben sana yandım” dizelerini okuyan Erdoğan şöyle devam etti:
“Biz de size yandık Zonguldak. Sizin coşkunuza, muhabbetinize yandık. Bizi Allah için karşılıksız sevmenize, en zor zamanlarımızda yanımızda olmanıza yandık. Ak saçlılarınızın seher vakti ettiği dualara yandık. AK davayı sahiplenen kadınlarımızın gayretine yandık. Ülkeyi emanet edeceğimiz gençlerin heyecanına yandık. Zonguldak’ın yüreği temiz, yiğit, mert insanlarına yandık. Sizlerin emeğinizle alın terinizle yerin metrelerce altında kazma sallayarak, ülkemizi büyütmenize yandık. Zonguldaklı kardeşlerimizle aramıza hiç kimsenin girmesine izin vermedik. Birilerinin sevdamıza kara çalmasına fırsat tanımadık. Zonguldak bizi nasıl Allah için sevmişse biz de sizi karşılıksız sevdik. İnşallah yeni dönemde hiç kimsenin aramıza girmesine izin vermeyeceğiz. Omuz omuza vererek, Türkiye’yi hep birlikte hedefleriyle buluşturacağız. Bu meydan bana Zonguldak’ın kararlılığını gösteriyor. Bu meydan bana 24 Haziran’da destan yazmaya hazırlanan bir Zonguldak olduğunu gösteriyor. Bu meydan bana aydınlık bir geleceğin müjdesini veiyor.”
“RABBİM, TÜRKİYE’Yİ VE TÜRK MİLLETİNİ KORUSUN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Zonguldak irade, erdem ve cesaretle Türkiye’yi şahlandırıyor muyuz? 24 Haziran’da güçlü meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye için Cumhurbaşkanlığında şahsımı, mecliste AK Parti’yi desteklemeye var mıyız? Zonguldak vakit birlik vakti, vakit Zonguldak vakti, vakit Türkiye vakti diyor muyuz?” sorularına alanda toplanan kalabalık “evet” cevabını verdi.
Erdoğan, kalabalığın cevabı üzerine, “Rabbim sizi nazarlardan korusun. Rabbim Zonguldak’ı, Zonguldaklıları muhafaza etsin. Rabbim, ülkemiz, milletimiz için, canlarını dişine takarak çalışan madencilerimizi korusun. Rabbim güneşin, sıcağın altında hasat toplayan çiftçilerimizi korusun. Rabbim evlatlarına helal rızık götürmenin peşindeki esnaf kardeşlerimizi korusun. Rabbim ülkemizin güvenliği için eli tetikte, gözü ufukta nöbet tutan askerlerimizi, polislerimizi korusun. Rabbim 80 milyon vatandaşımızın tamamını korusun. Rabbim Türkiye’yi ve Türk milletini korusun.” diye dua etti.
Zonguldaklıların ramazan-ı şerifini tebrik eden Erdoğan, bu mübarek ayın barışa, huzura ve selamete kapı aralamasını temenni etti.
Erdoğan, maden kazalarında ebediyete uğurlanan madencilere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diledi.
“BİZ ŞEHİTLERİYLE YAŞAYAN, ŞEHİTLERİNİ BAŞ TACI EDEN BİR MİLLETİZ”
Zonguldak’ın şehitler diyarı olduğuna işaret eden Erdoğan, “Zonguldaklı aslanlar dün olduğu gibi bugün de Türkiye’nin istiklali ve istikbali için hep en ön safta yer almışlardır. Zonguldak’ın Mehmetçikleri sınırlarımız içinde ve dışında eli kanlı canilere göz açtırmıyor. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit olan kardeşlerimiz başta olmak üzere ülkemizin bekası için canlarını feda eden tüm yiğitlere Yüce Mevladan rahmet diliyorum. Biz şehitleriyle yaşayan, şehitlerini baş tacı eden bir milletiz. Biz şehitlerinin ölmediğine inanan bir medeniyetin temsilcileriyiz. Biz, peygamberlikten sonra en yüce makamı şehitlik olarak gören bir inancın mensuplarıyız.” diye konuştu.
Kuran-ı Kerim’den “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, siz bilemezsiniz” ayetini okuyan Erdoğan, “Allah bize de ebedi alemde onlarla haşır neşir olmayı nasip etsin.” temennisinde bulundu.
İstiklal Marşı’ndan “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı, cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” dizlerini okuyan Erdoğan, kendilerinin yola böyle koyulduğunu anlattı.
“ORADAN İCAZET ALMANIN BİR ANLAMI YOK”
İstiklal destanlarının böyle yazıldığını ifade eden Erdoğan, “İstiklal marşı böyle yazıldı. Öyle afedersiniz, Edirne’deki teröristi ziyaret etmek suretiyle milletin karşısına cumhurbaşkanı adayı olarak çıkanlardan olmadık, olmayacağız. Bay Muharrem ziyarete oradan başlıyor, türbe ziyaret ediyor. Vah zavallı vah. Sen Edirne’deki bu teröristi ziyaret edeceğine gel milletten helallik al. Oradan icazet almanın bir anlamı yok, sana bir şey de kazandırmaz. Sen zaten Bay Kemal’den icazeti zor aldın, bir de oraya gidiyorsun. Ne işin var orada, millete gel, millete. Biz asla şehitlerimize mahcup olacak bir şey yapmadık. Şehitlerimizin emanetlerine gözümüz gibi bakarak, her türlü ihtiyaçlarını görmenin, gidermenin gayreti içinde olduk.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, şehitlerin canlarını verdiği vatanın güvenliği, esenliği ve bekası için çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü terör örgütüne ne ülke içinde ne de hudutlar dışında asla nefes aldırmayacaklarını söyledi.
Son iki yılda gerçekleştirilen başarılı operasyonlarla terör örgütünün belini kırdıklarını vurgulayan Erdoğan, “Sadece Afrin operasyonlarında etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 497, Kuzey Irak’ta 446, yurt içinde 443 bu son aylarda. Peki Sayın İnce, bütün bu operasyonların başındaki bizim kahraman komutanımıza, İsmail Metin Komutanımıza ‘senin apoletlerini sökeceğim’ diyor. Benim bu milletim bir defa senin gibi haddini bilmez birisine 24 Haziran’da zaten haddini bildirecek. Sen ne zamandan beri Hitler oldun ya?” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, hukuk devleti. Türkiye’de yargı var sen önce bunu öğren.” diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Görüyorsunuz değil mi Türkiye’de kimler cumhurbaşkanı adayı oluyor. Şu CHP’ye bak, kimi aday yapmış. Zaten bu kendi Genel Başkanı’na ne diyor? ‘Bir girdin seçilmedin, iki girdin seçilmedin, üç girdin seçilmedin, dört girdin seçilmedin, beş girdin, altı girdin seçilmedin, seçilmedin, seçilmedin…’ diyor mu? Fakat Bay Kemal de herhalde ondan kurtulmak için onu buraya sürdü. Şimdi ben de diyorum ki sevgili milletim, gelin bunların topundan kurtulmak için 24 Haziran’da bunlara bir ders verelim.”
“GEREKİRSE SİNCAR’A GİDECEĞİZ, SİNCAR’DA DA GEREĞİNİ YAPACAĞIZ”
Ülkenin sınırları içinde ve dışında yüzlerce teröristi millet için tehdit olmaktan çıkardıklarını, terörü bu ülkenin gündeminden tamamen kaldırmakta kararlı olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Bir zamanlar olduğu gibi artık terörün kapımıza dayanmasını beklemiyoruz, terör bize gelmeden biz onun kaynağına gidiyoruz. Ne demiştim? ‘İnlerine gireceğiz, inlerine’. Girdik mi inlerine? Şimdi onlar kaçıyor, biz kovalıyoruz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Milletimin huzurunu bozamayacaklar, milletimi bölemeyecekler, ülkemizi bölemeyecekler. İnşallah terör bizi vurmadan, biz onları ininde vuruyoruz.
Şu anda Suriye’de, Afrin’de, Cerablus’ta şimdi de Kuzey Irak’ta gerekirse Sincar’a gideceğiz. Sincar’da da gereğini yapacağız. 34 yıldır milletimize musallat edinen bu yılanın kafasını adım adım kopartıyoruz. Kendilerini güvende hissettikleri ne kadar dağ, taş, tepe, şehir, kamp varsa hepsini de onların başına geçireceğiz. Afrin’den sonra diğer terör bataklıklarını da kurutmak için gereken adımları atmaya başladık. 34 yıldır bu milletin evlatlarını katletmenin bedelini, elebaşıları başta olmak üzere, tüm teröristlere ödeteceğiz. Şehitlerimizin, gazilerimizin kanları yerde kalmayacak.”
“MECLİS’E BÜYÜK DESTEK VERMENİZ GEREKİYOR”
Erdoğan, “O Pensilvanya’da bir şarlatan varya ve ona tapan mankurtlardan da milletimize ve ülkemize ihanetlerinin hesabını soruyoruz, soracağız.” diyerek, şöyle devam etti:
“Dikkat edin, o, ne diyorsa CHP de aynı şeyleri söylüyor, bakıyorsun bir bayan var, o da aynı şeyleri söylüyor. Hiç birbirlerinden farkı yok, al birine vur öbürüne. Teröristlere dünyayı dar etmek için 24 Haziran’da güçlü Meclis diyor muyuz? Bu ülkeye ve millete silah doğrultan herkesi pişman etmek için güçlü hükümet diyor muyuz? Evlatlarımızın geleceğini güvence altına almak için güçlü Türkiye diyor muyuz?
Bu kardeşinizi cumhurbaşkanlığı makamına gönderdiniz ama eğer parlamentoda benim partim yoksa, oradan bana güç gelmezse, o zaman biz kanun yapma yetkisine sahip değiliz. Cumhurbaşkanının kanun yapma yetkisi yok. Bu gücü nereden alacak? Meclis’ten alacak. Onun için de Meclis’e de büyük destek vermeniz gerekiyor. Buna da hazır mıyız? AK Parti’ye damgayı vurmaya hazır mıyız? Cumhur’un ittifakına damgayı vurmaya hazır mıyız?”
“KİMİ ZAMAN BU HAZIMSIZLIKLARINI ALENEN İFŞA EDİYORLAR”
Terörle mücadele konusunda kararlılıklarının Kandil ve Pensilvanya’daki alçakların ve buradaki birilerinin uykusunu kaçırdığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin, terörü ininde vurmasından en az teröristler kadar, içimizden bazıları da rahatsız oluyor. Devletin yurt içinde ve yurt dışında FETÖ’ye göz açtırmamasından, en az FETÖ’cüler kadar onların siyasetteki piyonları da şikayet ediyor. Bizim FETÖ’cüleri paketleyip yargıya teslim etmemizden en az o alçaklar kadar buradaki uzantılarının da ödü kopuyor. Kimi zaman bu hazımsızlıklarını alenen ifşa ediyorlar. Kimi zaman da FETÖ ve PKK ile ön safta mücadele eden isimlere saldırarak, örtülü bir operasyon sürdürüyorlar. Muhalefetin adayının yaptıkları işte bunun en açık örneğidir.”
“BEN ONUN DA PAŞASIYIM, ŞU ANDA HEPSİNİN PAŞASIYIM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Dikkat edin, birkaç gündür muhalefetin adayı çıkmış, az önce söyledim, bu paşamıza hakaret ediyor. Kim bu paşamız? Kendisiyle Malatya’da Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu’nun organize ettiği bir iftarda beraber büyükçe bir masada oturduk. ‘Benim masama nasıl otururmuş, benim konuşmamı nasıl alkışlarmış?’ Ya senin haddine mi?
Ben onun da paşasıyım, Anayasa’ya göre ben şu anda hepsinin paşasıyım. Ama bu cahil bunu da bilmiyor ki ve onun komutanıyım. Bu konuşmamda takdir edilecek yeri alkışlamıştır, senin haddine mi? Sen kimsin, haddini bil. Seçim kampanyası için bula bula ‘apolet sökme’ vaadini bulmuş. Genel Başkanı’nın izinden giden bu şahıs, sadece miting meydanlarında Türk ordusunun şerefli komutanlarına dil uzatıyor, aynı zamanda bölücü örgütün siyasi uzantılarına da çiçek atıyor. Siz zaten değil miydiniz, Ankara’dan İstanbul’a bu terör örgütünün desteklediği kişilerle, terör örgütünün mensuplarıyla yürüyüşe giren. Bunlar bu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Komutanlarımızın apoletlerini sökmekten bahsederken diğer taraftan da 6-8 Ekim olaylarında, Edirne’de var ya, cezaevinde yatan, 6-8 Ekim olaylarında 53 Kürt kardeşimizi bunlar ne yaptı? Öldürdü. Bunun müsebbibi kim? İşte o Edirne’de yatan ve şu anda da cumhurbaşkanı adayı olan, nasıl olabiliyorsa?” diye konuştu.
“Bu provokatörler bu ülkede şu anda hala cirit atıyorlar.” ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hatta bizzat gidip cezaevinde ziyaret ediyor, destek beyanında bulunuyor. Aynı partinin bir başka yöneticisi her CHP’li haneden bölücü örgütün siyasi uzantısı için oy dileniyor. İstanbul’a il başkanlığına getirdikleri marjinalin bu konudaki sicilinin kömürden bile kara olduğunu siz zaten çok iyi biliyorsunuz. Partinin başındaki zatın ise PYD’ye terör örgütü demeye dili varmıyor, Afrin’e girilmesine gönlü rıza göstermiyor. İstesen de istemesen de biz Afrin’e girdik mi? Teröristleri temizledik mi? Cerablus’a girdik mi? Temizledik mi?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 200 bine yakın Suriyelinin Türkiye’den ayrılarak kendi topraklarına döndüğünü belirterek, şöyle devam etti:
“Biz önlerini açıyoruz, onlar dönüyor. Şimdi böyle bir partinin terörle mücadele etme şansı var mı? Fırat Kalkanı’na karşı çıkan, Afrin operasyonuna karşı çıkan bir siyasi parti Türkiye’nin terörle mücadelesini yürütebilir mi? Milletvekillerini Pensilvanya’nın paçavraları önünde nöbete gönderen bir partiden FETÖ ile mücadele etmesi beklenir mi? FETÖ’nün kaset kumpasıyla genel başkan belirleyen bir partinin bu örgütle mücadele isteği olabilir mi? Terörist cenazelerini taşımaktan omuzları çürüyen milletvekillerine sahip bu partinin Türkiye’nin terörle mücadelesine herhangi bir katkısı olabilir mi? FETÖ’nün rahatsız olduğu kurumlardan rahatsız olan, bölücü örgütün hedef aldığı komutanları hedef alan, yerli ve milli kim varsa tasfiye etmeye niyetlenen bir siyasetçinin Allah aşkına Türkiye düşmanları dışında kime ne faydası olabilir?”
Gözü Pensilvanya’da, kulağı Amerika’da, gönlü Kandil’de olanların bu ülkeye hiçbir faydasının olmayacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bunlara kalsa Afrin’de bayrağımız yerine hala bölücü örgütün paçavraları dalgalanıyordu. Hepsini söktük, hepsini indirdik, yerine şanlı bayrağımızı diktik, ay yıldızlı bayrağımızı diktik. Bunlara kalsa DEAŞ’lı caniler sınırımızın öte tarafında cirit atıyordu. Bunlara kalsa FETÖ halen milletimizin iliğini sömürüyordu. Bunlara kalsa ülkemizin dört bir yanında halen bombalar patlıyordu. Açık söylüyorum, biz tüm başarılı terör operasyonlarımızı ana muhalefete rağmen yaptık, CHP’ye rağmen yaptık, Bay Kemal’e rağmen yaptık, Bay Muharrem’e rağmen yaptık. İnandık, azmettik, dedik ki ‘Biz bunlara kulak asamayız’. Afrin’i muhalefete, ana muhalefete rağmen aldık, FETÖ’yü devletimizden ana muhalefete rağmen temizledik, hala temizliyoruz. Bazıları çok fazla diyor. Yok daha var, daha çok temizlenmesi gereken var.”
Cerablus’u, El Bab’ı ana muhalefete rağmen DEAŞ’tan kurtardıklarını söyleyen Erdoğan, “Diğer terör örgütlerine vurulan darbeleri yine bunlara rağmen indirdik. İstanbul başta olmak üzere şehirlerimize dadanan mezhep kışkırtıcısı terör örgütlerinin başını ana muhalefete rağmen temizledik.” dedi.
Avrupa’da üs kurarak Türkiye’ye kin ve nefret saçan örgütlerle mücadelelerini de ana muhalefete rağmen sürdürdüklerine işaret eden Erdoğan, “Düşünün ana muhalefetin mensupları gidip Avrupa’da bizi şikayet ediyor. Tabii herkes görevini yapıyor. Muhalefetin tehditleri asla bizi engellemez. Onlar şantajlarını, tehditlerini yapacak, biz de hak bildiğimiz yolda, doğru bildiğimiz yolda aldığımız kararları uygulamaktan hiçbir zaman çekinmedik, çekinmeyeceğiz. İşte bunun için ‘yaparsa yine AK Parti yapar’ diyoruz. İşte bunun için ‘durmak yok yola devam’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.
Vatandaşlara “Vakit birlik vakti diyor muyuz? Vakit Zonguldak vakti diyor muyuz? Vakit Türkiye vakti diyor muyuz?” diye soran ve olumlu yanıt alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizleri Allah için seviyorum. Birliğiniz, beraberliğiniz her türlü sevginin üstündedir. Nasıl beka mücadelemizi muhalefete rağmen yürütüyorsak, hizmet ve yatırım mücadelemizi de bunlara rağmen sürdürüyoruz. Muhalefetin kısırlığına, çapsızlığına rağmen ülkemizi mamur etmenin mücadelesini veriyoruz. Milletimize hizmet için çıktığımız bu yolda hamdolsun 16 yıldır tereddüt etmeden, şaşmadan, yalpalamadan yürüdük, yürüyoruz.” dedi.
Bugüne kadar olmadık engellerle karşılaştıklarını ancak milletin karşısına şikayetlerle gitmediklerini dile getiren Erdoğan, “Biz vatandaşlarımızın karşısına kuru sıkı vaatlerle, işi boş laflarla çıkmadık. Önce milletimizin önüne karnemizi koyduk ardından bunların üzerine yapacaklarımızı sıraladık. Evelallah bugün kadar yaptıklarımızın hesabını verdik. Daha sonra projelerimizden, hedeflerimizden bahsettik.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alanda bulunan genç kızların “Recep Tayyip Erdoğan” şeklindeki tezahüratları üzerine, “Maşallah, maşallah, kızlarımıza bak. Allah bu heyecanınızı eksik etmesin inşallah. Var olun.” karşılığını verdi.
Hizmetlerini saydıklarını, akabinde de yeni dönem için yetki istediklerini belirten Erdoğan, son 16 yılda Zonguldak’a 18 katrilyon liralık yatırım yaptıklarını bildirdi.
Eğitimde bin 652 adet yeni derslik inşa ederek 50-60 kişilik sınıflara son verdiklerini anımsatan Erdoğan, yüksek öğrenimde 6 bin 650 öğrenci kapasiteli yurtların hizmete sunulduğunu, gelecek yıl da Çaycuma ve Zonguldak’ta yeni yurtlar açılacağını söyledi.
Sağlık alanında yapılan yatırımlara ilişkin de bilgi veren Erdoğan, hayata geçirilen konut projelerini hatırlattı.
Göreve geldiklerinde Zonguldak’ta bulunan 22 kilometre bölünmüş yolu da 186 kilometreye çıkardıklarını ifade eden Erdoğan, yatırım bedeli 6 katrilyon lira olan 8 yol projesinin inşasının ise devam ettiğini anlattı.
Erdoğan, Irmak-Karabük-Zonguldak demiryolu hattının kapasitesini artırdıklarını ve bu hattı elektrikli hale getireceklerini belirterek, “Bölge için yapmayı planladığımız bir diğer demiryolu hattı ise Adapazarı-Karasu Limanı-Akçakoca-Ereğli Limanı-Bartın Limanı demiryolu projesidir. Filyos Limanı alt yapı inşaatında yarıya geldik. Türkiye’nin üçüncü büyük limanı olacak Filyos Limanı projesiyle Batı Karadeniz’de kuzey-güney aksında kombine taşımacılık hizmeti verilecek bir tesise kavuşuyoruz.” dedi.
Projenin sadece Zonguldak’ın değil başta Karabük ve Bartın olmak üzere tüm Karadeniz’in ana ihracat merkezi olacağına dikkati çeken Erdoğan, projenin alt yapı yatırım bedelinin 676 trilyon lira olduğunu ve alt yapı inşaatının 2020 yılında tamamlanacağını, üst yapı inşasının ise yap işlet devret modeliyle yapacaklarını söyledi.
Zonguldak şehir merkezinin içme suyu ihtiyacını karşılamak için Zonguldak içme suyu tüneli ve kanalını inşa ederek şehir merkezine içme suyu temin ettiklerini dile getiren Erdoğan, Ereğli ilçesinin ve yerleşim yerlerinin de içme suyu meselesini çözdüklerini bildirdi.
Erdoğan, Alaplı Barajıyla Alaplı ilçe merkezine içme suyu sağlanacağını, Zonguldak için taşkın koruma tesislerinin önemini çok iyi bildiklerini ifade ederek, son 16 yılda inşa ettikleri 59 taşkın koruma tesisiyle Zonguldak şehir merkezi ve 61 yerleşim yerini taşkınlardan koruduklarını anımsattı.
Erdoğan, 21 adet taşkın koruma tesisisin de yapımının sürdüğünü söyledi.
Erdoğan, kente yapılan yatırımlara ilişkin de bilgi verdi.
Zonguldak’ta çiftçilere 400 trilyon lira tutarında tarımsal destek verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay Kemal, Bay Muharrem haberin var mı” diye sordu.
Erdoğan, son 16 yılda İŞKUR tarafından 35 bin Zonguldaklının işe yerleştirildiğini belirterek, “İnşallah bu yıl sonuna kadar TTK’ya bin kişi alacağız. Önümüzdeki yıl da buna 500 ilavemiz olacak, toplamda bin 500” ifadelerini kullandı.
Zonguldak’a verilen teşviklerden 219 bin iş veren ve sigortalının yararlandığını anlatan Erdoğan, alandakilerden seçime kalan 19 günde kapı kapı dolaşmalarını, yapılan hizmetleri anlatmalarını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hazineye devredilen TTK’ya ait deniz kenarındaki arazinin millet bahçesine dönüştürüleceğini belirterek, “İngiliz’in Hyde Park’ı varsa bizim de Zonguldak’ta millet bahçemiz var, bunu yapacağız” dedi.
Bugüne kadar millet ve ülkenin geleceği için çalıştıklarını, 16 yılda Türkiye’yi tarihinin en büyük hizmetleriyle buluşturduklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Hayalleri gerceğe, hedefleri hizmete dönüştürdük. Karşılaştığımız tüm badireleri de sizlerin desteğiyle aştık. Kurulan tuzakları yine sizlerin hayır duasıyla bozduk. Verdiğiniz emanete hıyanet etmedik, 3-5 günlük menfaat için birilerine peşkeş çekmedik. Kalbi milletiyle bir çarpan, milletiyle aynı hedefe yürüyen bir siyasetçiyi hiçbir engel, darbe yolundan saptıramaz. 15 Temmuz saptırdı mı? Hep beraber F-16’ların önüne gittik mi? Sizlere bir çağrı yaptım, ‘meydanlara’, Allah sizlerden razı olsun hepiniz meydanlara döküldünüz ve tankların karşısında dik durdunuz. ‘Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın, kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın’. Siz bunu yaptınız. Siper ettiniz gövdenizi. O korkaklar var ya, Pensilvanya’da var ya, onun yanından gidenler de var ya, onlar zafer anıtı dikemez. Zafer anıtını bu millet dikti ve diker.”
Erdoğan, 16 yıldır ‘Bize Allah, millet yeter’ dediklerini hatırlatarak, “Önümüzdeki dönem için de aynı şeyleri söylüyoruz. Kutlu mücadelemizde bize Allah yeter, zorlu yolculuğumuzda bize millet yeter” dedi.
İrade, erdem ve cesaretle hep beraber istikbal ve istiklale yürüdüklerini belirten Erdoğan, alandakilerle “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısının sözlerini söyledi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.