Ana Sayfa Kültür-Sanat 5 Ekim 2018 289 Görüntüleme

SON DAKİKA: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu mantıkla giderse AB konusunda bize düşen de 81 milyona gitmek

SON DAKİKA HABERİ: CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, TRT World Forum’da soruları yanıtladı. ErdoÄŸan, “AB’ye alacaksanız alın, Almayacaksınız söyleyin, siz yolunuza gidin, biz de yolumuza devam edelim. Bu mantıkla giderse AB konusunda bize düşen de 81 milyona gitmek, 81 milyon ne karar veriyor ona bakmak.” dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Parçalanmış Bir Dünyada Barış ve GüvenliÄŸi Yeniden Düşünmek” temasıyla düzenlenen “TRT World Forum”un “Parçalanmış Bir Dünyada Adaleti Aramak” baÅŸlıklı kapanış oturumuna katıldı.

ErdoÄŸan, gayretler sarf edilmesine raÄŸmen İkinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiÄŸini dile getirerek, yeni oluÅŸumların da adaletin tesisi için arandığını, BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin (BM) bu adalet tesisi arayışının bir ürünü olduÄŸunu kaydetti.

BM’nin bu adalet arayışının bir tesisi olması için kurulmasına raÄŸmen ÅŸu an itibarıyla gelinen noktada BM’nin ne yazık ki bu adalet arayışına hala bir cevap oluÅŸturamadığını belirten ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Dünyanın deÄŸiÅŸik yerlerinde ÅŸu anda BM’nin gayretleri var. BM Güvenlik Konseyi’nden çıkan bir çok kararlar var. Fakat gördüğümüz gibi bu çıkan kararlarda da alınan bir netice yok. Afganistan’ın hali ortada. Güneyimizde Suriye’nin, Yemen’in hali ortada. Arakan, Rohingya ortada. Bütün bunlara raÄŸmen ÅŸu an itibarıyla BM maalesef herhangi bir ÅŸey yapamıyor. Hepsinde öte Kıbrıs ortada. Sene 1974, 2018. Kıbrıs çözülebildi mi, çözülemedi. Bir çok giriÅŸimler yapıldı ve özellikle de çok kararlı bir adımı biz yine orada BM ile görüşmeler yaparak attık. “

ErdoÄŸan, merhum Kofi Annan’la bu konuda çok yoÄŸun çalışmaları olduÄŸunu dile getirerek, ancak herhangi bir netice alınamadığı gibi orada varılan kararın tam aksi bir netice çıkmasına raÄŸmen ne yazık ki Güney Kıbrıs’ın oranın kararlarının tam tersine referandum neticesi verdiÄŸini, ‘almayacağız’ demelerine raÄŸmen Güney Kıbrıs’ın Avrupa BiriliÄŸi’ne alındığını anımsattı.

Bunların adalete aykırı giriÅŸimler, hamleler olduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, bunun BM’nin de itibarının kaybına neden olduÄŸunu vurguladı.

“BEKLENEN HEP TÜRKİYE’DEN”

ErdoÄŸan, bu ÅŸekilde iÅŸin bir yerde tıkandığını ifade ederek, o dönemin ABD BaÅŸkanı Bush’ın kendisinin de olduÄŸu bir görüşmede Colin Powell’e “Bu iÅŸi sen çözeceksin, sana bu görevi veriyorum.” talimatı verdiÄŸini, ancak bir netice alınamadığını, sonrasında gelen baÅŸkanların da bu sorunu çözemediÄŸini söyledi.

Bir çok zirveler, toplantılar yapıldığını maalesef hep beklenenin Türkiye’den olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Bu ÅŸekilde çözüme ulaÅŸmaz. Aynı ÅŸeyi diÄŸerlerinde görüyoruz. Åžu anda Suriye’de yaÅŸananlar. Afganistan çözüme kavuÅŸamadı. Yemen çözüme kavuÅŸamadı. Niye? Bütün her yerde adalet sistemi çökmüş. Bir İsrail meselesi, bir Filistin meselesi çözüme kavuÅŸabiliyor mu? KavuÅŸamıyor. Niye? Çünkü İsrail’in aleyhinde alınmış bunca kararlar var BM’de, bu kararların hiçbirinin uygulanabilirliÄŸi yok. Niye? İsrail kabul etmedikten sonra, ona uymadıktan sonra kalkıp da kimse burada bir ÅŸey söylemiyor veya söyleyemiyor. Niye? 5 tane daimi üye var. Bu 5 daimi üyenin bir tanesi ‘Hayır’ diyorsa mesele bitmiÅŸtir. İsrail’le ilgili ABD’nin İsrail’in aleyhine olan bir karara evet demesi mümkün mü? DeÄŸil. DemeyeceÄŸi için de netice ne oluyor. Gene onların lehine oluyor. Olması gereken ney? Olması gereken ÅŸu; 5 daimi üye dönemi geçti. Niye? Bu, İkinci Dünya Savaşı’nın ÅŸartlarıydı, artık aynı ÅŸartları yaÅŸamıyoruz, yeni bir dönüşüm, yeni bir deÄŸiÅŸime artık gitme zamanıdır. Dolayısıyla yeni deÄŸiÅŸim dönüşümde, dünyada BirleÅŸmiÅŸ Milletler’de ÅŸu anda 193 üye var ve bu 193 üyenin de içinde yer alacağı dönüşümlü olarak daimi üye sıfatını kazanacağı bir BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in oluÅŸması gerekiyor. EÄŸer bu oluÅŸmazsa 5 tane üyenin dudakları arasında bu dünyada adalet tesis edilemez, bu mümkün deÄŸil. Onun için de ben diyorum ki dünya beÅŸten büyüktür. Hele hele birden kesinlikle büyüktür. “

“7 KITANIN YER ALDIÄžI BM GÜVENLİK KONSEYİ”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, yapılanın, uygulamaların böyle olmadığını ifade ederek, BM Güvenlik Konseyi’nde dünyanın temsil edilmediÄŸini, temsil edilen ülkelerin kıtalara dağılımına bakınca da dünyanın temsil edilmediÄŸini dile getirdi.

“Biz diyoruz ki bütün kıtaların temsil edildiÄŸi bir BM Güvenlik Konseyi’nin olması lazım. Burada Asya da Afrika da, Avrupa da olması lazım. Bunun yanında daha ötelere gidelim, 7 kıtanın yer aldığı bir BM Güvenlik Konseyi.” diyen ErdoÄŸan, bunun baÅŸarılması gerektiÄŸini, bunu da dünyadaki siyasilerin yapacağını anlattı.

ErdoÄŸan, “Bu 5 daimi üyenin iÅŸine gelir mi? Gelir veya gelmez.” diyerek, bunun BM Genel Kurulu’nda gündeme gelmesi, tartışılması, dünyada bunun artık tamamen akıllara yerleÅŸtirilmesi, bütün algı çalışması yapılması ve ona göre adımın atılması gerektiÄŸini belirtti.

Artık dünyanın Birinci Dünya Savaşı’nın, İkinci Dünya Savaşı’nın dünyası olmadığını ifade eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:

“Emperyal, sömürgeci bir mantıkla mücadele verenlere karşı Türkiye küresel güçleri yanına toplamak suretiyle bir adım atmanın gayreti içerisinde. Biz bunu yapıyoruz. Bu konuda da özellikle de küresel güçleri kabullenmiÅŸ, bunun mücadelesi içinde olan dünya ülkeleri zaten bu yaklaşımımıza olumlu bakıyor. Hangileriyle ikili görüşmeler yapsak, oturup müzakerelerde bulunsak, paneller, sempozyumlarda bunları konuÅŸsak hepsi de haklılığımızı teyit ediyor. Ediyorlar da adımı atma noktasında acaba nereye varacağız? Mesele orada. Bunun için de çalışacağız. Tabii bu yollar öyle kolay alınmıyor. Biraz mücadele gerekiyor, biraz zaman istiyor. Adımları atarken dünyadaki özellikle de 5 üye içerisinde durumu nereye taşırız, bunlar önemli. Yoksa geçici üyelerin BM’de kıymeti harbiyesi var mı? Yok. Geçici üyeler sadece daimi üyelerin iÅŸaretine göre elini kaldırır indirir. Yaptığı iÅŸ budur. Bir de geçici üye seçilmek için de ellerinden geldiÄŸi kadar çırpınırlar. Halbuki geçici üye olsan ne yazar, olmasan ne yazar. Hiçbir kıymeti harbiyesi yok. ‘Sadece BM’nin geçici üyesidir’ diye bir sıfat kazanırsın.”

İDLİB MUTABAKATI

İdlib’in Halep’in bir sürgün yeri haline geldiÄŸini, Halep’ten kaçanların İdlib’e gittiÄŸini ve oranın nüfusunun 3,5 milyona tırmandığını ifade eden ErdoÄŸan, İdlib’in Türkiye’ye sınır olduÄŸunu, varil bombaları ve konvansiyonel yüksek dozlu silahlar vurmaya baÅŸlayınca bu insanların Türkiye kaçmak zorunda kalacaklarını dile getirdi.

ErdoÄŸan, özellikle de Samandağı, Yayladağı ve Hatay’dan Türkiye’ye giriÅŸ yapma yoluna gidileceÄŸini belirterek, şöyle devam etti:

“Biz birçok tedbirler aldık. Bu insanları kalkıp da o bombalara teslim edemezdik. Nasıl 3,5 milyon Suriyeli ÅŸu anda bizim topraklarımızdaysa, yenileri de gelse kapımızı baÅŸkaları gibi kapayamazdık. Niye? Her ÅŸeyden önce karşımızda insan var. Bu insanların ölümüne seyirci mi kalalım? Bu bizim ne insani ne vicdani, hiçbir anlayışımıza uymuyor. Tedbirlerimizi aldık. Bu arada da Soçi, Ankara ve Tahran zirvelerini yaptık. Bunların öncesinde Astana Süreci baÅŸladı. Astana Süreciyle birlikte devam eden bu zirveler her ÅŸeyden önce bize bazı tedbirlerin alınmasını tavsiye etti. Biz Rusya, Türkiye, İran olarak çalışmaları baÅŸlattık. Gerek ilk Soçi Zirvesinde gerek ardından Ankara ve Tahran zirvelerinde çok güzel çalışmalar yapıldı. Bu çalışmaların ardından da rejimin Suriye’de İdlib’i bombalaması, İdlib’de çok sıkıntılı bir havanın esmeye baÅŸlaması bizim çok seri adım atmamızı gerektirdi. Sayın Putin ile görüşmemizi yaptık ve ardından da Soçi’de Putin ile bir adeta bir final zirvesi yaptık diyebiliriz. Bu final İdlib içindi. “

“TÜRKİYE’NİN 12 GÖZLEM NOKTASI VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 maddelik bir muhtıra veya bir mutabakatın savunma bakanlarınca kendi önlerinde imzalandığını belirterek, bu mutabakatı o akşam atılan imzalarla devreye soktuklarını anlattı.

Bunu devreye sokarken Putin’in ve kendisinin kararlılığı, heyetin çalışmalarının iÅŸlerini kolaylaÅŸtırdığını dile getiren ErdoÄŸan, “Sayın Putin ‘Rejimin bu bölgeye girmesine mani olacağız ama radikal uçların da İdlib’in merkezinde bu güne kadar olanları yapmaması.’ Bunu temin etmemiz istendi. Bunları beraber yapalım dedik.” ifadelerini kullandı.

ErdoÄŸan, Türkiye’nin İdlib’in çevresinde 12 gözlem noktası olduÄŸunu, onun arkasında 10 tane Rusya’nın, onun arkasında da 6 tane İran’ın gözlem noktaları bulunduÄŸunu dile getirerek, 15 kilometre ile 20 kilometrelik bir koridorun çok büyük önem arz ettiÄŸini söyledi.

Bu koridorun güvence altına alınmasının İdlib’in güvence altına alınması anlamına geldiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Bizler o gözlem noktalarını her geçen gün güçlendirmeye baÅŸladık. Oralar güçlendikçe İdlib halkına da bir öz güven geldi ama bu radikal gruplar… Bu adımlar atıldıktan sonra, bizim ÅŸu anda onlarla görüşmeleri yürüten ekiplerimizle beraber ÅŸu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaÅŸamıyoruz. Temennimiz bunun devamlılığını saÄŸlayalım. Bunu saÄŸlamanın gayreti içerisindeyiz. Rusya ile yaptığımız görüşmelerde vardığımız bir adım daha var. O da ÅŸu; İdlib tabi harabe. Buralarda belki 70-80 bini buldu geri dönenler. Geri dönüşler baÅŸladı. Zaten hedef bu deÄŸil mi? Bu. El Bab ve Afrin, bütün o bölgelerde 250 bini bulan geri dönüş var. Bu geri dönüşler zaten verdiÄŸimiz bu mücadelenin hasılasıdır. Bu hasılayı biz toplamaya baÅŸladık. Her ne kadar rakam 3,5-4 milyon da olsa bu geri dönüşün baÅŸlaması olumlu geliÅŸmeler.”

ErdoÄŸan, bunların dışında da bazı tedbirler aldıklarını, adımlar attıklarını vurgulayarak, Türkiye’de 3,5 milyon mültecinin artık kamplarda olmadığını, çadır kampların artık peyderpey kaldırıldığını, oradakileri konteyner kentlere ve ÅŸehirlere taşımaya baÅŸladıklarını söyledi.

Batı’ya ve dünyaya bakıldığında oralardaki durumun maalesef çok farklı olduÄŸunu, “Onlar gibi davranamayacağız” diyerek ellerinden gelenleri yaptıklarını vurgulayan ErdoÄŸan, “Ama İdlib’de de gerçekten Sayın Putin’in gayet olumlu yaklaşımı var. Aynı ÅŸekilde İran’ın son İdlib’le ilgili aldığımız kararda olumlu yaklaşımı İdlib’e yönelik herhangi bir operasyonun içinde olmayacaklarını dair verdiÄŸi sözler var. Buralardan hareketle de bu adımları atmış oldu.’ diye konuÅŸtu.

İSTANBUL’DA DÖRTLÜ ZİRVE

ErdoÄŸan, İstanbul’da Rusya, Fransa, Almanya’nın da katılacağı 4’lü zirvenin yapılacağını belirterek, zirvenin bu ay sonu veya kasım başında olacağını söyledi.

ErdoÄŸan, bu dörtlü zirveden iyi bir netice almayı umduklarını anlatarak, “Åžimdi bir de bir small grup oluÅŸtu. Bu small grupla neler yapılır, neler edilir bilemiyorum çünkü small grubun içinde Türkiye yok, Suriye yok, Rusya yok. Kim var? Almanya, Suudi Arabistan, Fransa ve Ürdün’ün bulunduÄŸu 7 ülke var. Bizim ÅŸimdi 911 kilometre kuzeyde sınırımız var, 115 kilometre de batıda sınırımız var. Burada Türkiye yok, bunu anlatmak artık bize zor gelmeye baÅŸladı.” diye konuÅŸtu.

“DÜNYADAKİ EN BÜYÜK BÜYÜKELÇİLİĞİMİZ SOMALİ’DE”

Türkiye’nin Somali’deki faaliyetlerine de deÄŸinen ErdoÄŸan, Somali’ye ilk gidiÅŸinin, eÅŸi Emine ErdoÄŸan’la birlikte olduÄŸunu anlattı.

Erdoğan, o zaman oraya hiçbir dünya ülkesi ile uluslararası kuruluşun gelmediğine işaret ederek, şöyle devam etti:

“STK’larımızla Kızılay, AFAD ile gittik. O gidiÅŸimizin anlamlı bir ÅŸeyi de ÅŸuydu, dedik ki ‘bizim burada büyükelçiliÄŸimiz yok, burada büyükelçilik kurmamız lazım’ dedik. O zaman bize 85 dönüm bir arazi, Somali yönetimi söz verdi. 85 bin metrekarelik bir alanda, ÅŸu anda bizim dünyadaki en büyük büyükelçiliÄŸimiz Somali’dedir. Dünyanın en güçlü ülkelerinin orada büyükelçilik binası yok. Havaalanında konteynerler içinde büyükelçilik binaları var. Amerika’nın, İngiltere’nin öyle. Gelip de orada büyükelçilik binası, bugüne kadar yapmadılar ve ama biz yaptık ve biz orada ÅŸu anda Somali ordusuna eÄŸitimi falan orada biz veriyoruz. Niye? Yoksa Somali yönetimini teröre kurban edeceksiniz. Orada EÅŸ Åžebab var, onlara mı bırakalım. Bir taraftan DEAÅž meaÅŸ diyoruz. Oranın DEAÅž’ı da EÅŸ Åžebab. Peki bunlara nasıl destek vereceÄŸiz. Biz verdik, Kızılayımız, AFAD’ımız daima orada. Hastaneler yaptık, okullar yaptık. Hastanelerimizde, okullarımızda devamlı oradayız. Niye? Elimizi uzatacağız.”

ErdoÄŸan, EÅŸ Åžebab’ın oradaki özelliÄŸinin farklı olduÄŸunu, örgütlerin oraların meclislerine dahi dolaylı yollardan sızdıklarını aktararak, bunların aşılabilmesi için oradaki yönetimleri güçlendirmeleri gerektiÄŸine vurgu yaptı.

“BEDELİNİ O TERÖRİSTLERE ÖDETECEĞİZ”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bunun için de dünyanın oralarda diplomatik temsilciliklerini açması gerektiÄŸine dikkati çekerek, “Afganistan’da da neden sonra ancak bu tür büyükelçilikler vesaire açılmıştır. Ama bakın o günden bu güne hala Afganistan’da bombalamalar duruyor mu? Durmuyor. Örgütler hala icraatlarına devam ediyor ama oralardaki yönetimlerin güçlendirilmesi lazım ki onlar da terörle mücadeleyi daha rahat yapabilsinler, yoksa iÅŸler öyle kolay deÄŸil, zor.” ifadelerini kullandı.

Terörle mücadelede bayağı kabiliyetleri bulunduÄŸunu söyleyen ErdoÄŸan, “Bugün bizim 7 ÅŸehidimiz var. 7 Mehmedimiz ÅŸehit oldu. Duracak mıyız? Durmayacağız. Onlar bizden 7 ÅŸehit alacak, biz onlardan 700 tane teröristi öldüreceÄŸiz, üzerine üzerine gideceÄŸiz. Kesinlikle durmak yok. Terörün bedelini onlara, o teröristlere ödeteceÄŸiz ve bunda kararlıyız. O insanların da bizim bu tecrübemizi görerek mücadelelerini ona göre sürdürmeleri lazım.” dedi.

“ORAYA BİZİ SURİYE HALKI, DAVET ETTİ”

BirleÅŸmiÅŸ Milletler konuÅŸmasında büyük devletlerin teröre destek verdiÄŸine vurgu yaparak “Bir gün o terör gelir ve sizi vurur” ifadeleri hatırlatılan ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“Suriye’de 19 bin tır silah, mühimmat, araç, gereç, oradaki terör örgütlerine getirildi. Kim tarafından? Amerika tarafından. 3 bin kargo uçak, silah, mühimmat, araç, gereç oraya getirildi. Åžu anda Suriye’nin kuzeyinde 22 tane Amerika’ya ait üs var. Bunlar güçlendiriliyor, neyle güçlendirilecek. İşte bu getirilen silah, mühimmat, araç, gereç, bunlarla. Benzer ÅŸekilde 5 üs de Rusya’nın var. Bütün bunlar acaba niçin buralarda kuruldu, niçin bunlar var? Bir taraftan lafa geldiÄŸi zaman ‘Suriye’nin toprak bütünlüğü’ diyeceksiniz. Öbür taraftan getirip 22 tane üssü orada kuracaksın. Öbür taraftan ‘Deyrizor petrollerini kim paylaÅŸacak, nasıl paylaÅŸacak?’ bunların hesabını yapacaksın. Öbür taraftan Suriye fakirlik, garip gureba böyle bir durumun içerisinde diyeceksin, ondan sonra da bize ‘burayı terk etmeniz lazım’ diyeceksin. Hayır, biz orayı terk etmeyeceÄŸiz. Ne zaman ki Suriye halkı seçimlerini yapar, seçimlerini yaptıktan sonra biz Suriye’yi sahiplerine terk eder, oradan ayrılırız ama ÅŸu anda Amerika’yı oraya devlet davet etmedi ama Amerika orada. Rusya’yı devlet davet etti. Biz de diyoruz ki burada sulhü sükun saÄŸlansın, çünkü oraya bizi Suriye halkı, davet etti. ‘Bizi kurtarın’ dediler, ‘gelin’ dediler. İdlip’te İdlip halkı bizi davet etti. Afrin’de öyle. Biz onların daveti üzerine buralara gittik çünkü nerede bir mazlum varsa biz elimizden geldiÄŸi kadar orada yardıma koÅŸtuk, koÅŸmaya devam edeceÄŸiz.”

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet destekli terör karşısında uluslararası bir mekanizma kurmanın mümkün olup olmadığı sorusu üzerine, bunun mümkün olduğunu söyledi.

Bunun da en önemli mekanizmasının Birleşmiş Milletler olduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi’nden alınacak kararlarla burada bu adımları atmak mümkün. Birçok yerde mesela bizler geçmiÅŸten bugüne Somali’de, Kosova’da Türkiye’ye birçok görevler verildi. Bu görevler bize verildiÄŸi zaman da biz gittik görevlerimizi yaptık. Benzer bütün bu noktada devlet terörü estirenlere karşı BM’nin alacağı kararlarla birçok adımlar atılabilir. Bunun da bana göre ana mercii, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’dir, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenik Konseyi’dir. Mesela Kudüs konusunda bir adım atıldı. Kim attı, bu adımı? BirleÅŸmiÅŸ Milletler attı. Bizler müracaatımızı yaptık bunun sonucuna BirleÅŸmiÅŸ Milletler oylamasını yaptı ve bu oylama neticesinde de Kudüs’le ilgili karar istediÄŸimiz doÄŸrultuda çıktı. Bu kararı istemeyenler olabilir. Nitekim istemediler. O zaman Amerika’nın yanında 7 ülke yer aldı ama bunun karşısında 127 ülke bizim önergemizi destekledi ve böyle bir karar çıktı.”

“BİR GASP SÖZ KONUSU”

ErdoÄŸan, Amerika’nın büyükelçiliÄŸini Kudüs’e taşımasından herhangi bir zarar görmeyeceklerini ifade ederek, ÅŸunları söyledi:

“Ama insanlık bunu çok iyi biliyor ve kaydediyor çünkü orası 3 dinin baÅŸkentidir ve 3 dinin orada hakkı var, hesabı var. Temeline bakarsak orada aslında Müslümanlar ve Hristiyanların özellikle bir altyapısı var. Orayla ilgili çok çalışmalarım var. Belediye baÅŸkanlığından itibaren oranın özellikle yeraltı çalışmalarını yaptırdım ve o çalışmayla da nereden nereye geldiÄŸimizi gösteren kitapçıklar hazırlattık. O zaman ilgili mercilere gönderdim ama ÅŸu anda orada bir gasp söz konusu. Sene 1948 Filistin’in toprak bütünlüğü neydi, İsrail’in neydi. Sene 2018 ÅŸu anda Filistin’in toprak bütünlüğü ne, İsrail’in ne. Tam tersine döndü. Yani 1948’deki Filistin maalesef ÅŸu anda yok o zamanki İsrail, ÅŸu anda yok tam deÄŸiÅŸti. Åžu anda İsrail devasa büyüdü, Filistin de devasa küçüldü. Bu tabloları adalet anlayışının olduÄŸu bir dünyanın çözmesi lazım, seslendirmesi lazım. İşte o yüzden söylüyorum, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in ciddi bir reforma ihtiyacı var.”

“SENE 63, SENE 2018, HALA BİZİ OYALIYORLAR”

ErdoÄŸan, “AB sonuna yaklaşıyor mu ” sorusuna karşılık, kendisinin de o iÅŸaretleri gördüğünü söyledi.

“Bir an önce yaklaşılsa da biz de kendi istikametimizi çizsek diye düşünüyorum” diyen ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Sene 63, sene 2018, hala bizi oyalıyorlar. Böyle bir zulüm olmaz ya böyle bir zulüm olmaz. Hiçbir alanda bizimle mukayese edilemeyecek ülkeler AB’ye üye yapıldı. Kopenhag Kriterleri denildiÄŸi zaman biz bu kriterlerin neredeyse hepsini yerine getirdik ama bunlarla yakından uzaktan alakası olmayanlar ÅŸu anda üye. Türkiye ile ilgili olarak bakıyorsunuz sudan sebeplerle bizim karşımıza geliyorlar. Diyoruz ki, ‘Bakın içinizde en kıdemli BaÅŸbakan, CumhurbaÅŸkanı benim. Bu sürecin içinde, AB üyelerinden bir çoÄŸu burada yoktu ve zirve toplantılarına katılırdım AB’de.’ Mesela o zaman Fransa’nın BaÅŸkanı Chirac, Almanya’nın Åžansölyesi Schröder oturur konuÅŸurduk. Tabii isim vereceÄŸim artık kusura bakmasın, Sarkozy, Fransa’nın başına geldi, Åžansölye Merkel de Almanya’nın başına geldi. Onlar geldikten sonra Liderler Zirvesini kaldırdılar. Bizim de o an itibariyle bir fasılda, aç kapa yapıldı, diÄŸer fasıllara hiç girilmedi. Yeni bazı kararlar aldılar. Dediler ki, ‘Bundan sonra bu fasılların açma kapaması yapılmayacak.’ E ne yapılacak? ‘Sadece açma. Lider de katılmayacak.’ Peki o zaman neyi biz konuÅŸuyoruz ve müzakere edeceÄŸiz, kim müzakere edecek? Türkiye ile ilgili olarak, AB’de önünün açık olduÄŸuna dair bir emare yok ve bize devamlı nasihat çekiyorlar. Nasihatleri ÅŸu, ‘Size biz şöyle farklı bir uygulama yapalım. Bu farklı uygulama ile Türkiye’yi buraya alalım. Biz de diyoruz ki, ‘olmaz’ Åžimdi son seyahatimde ABD’de birkaç AB baÅŸkanına onu söyledim, ‘Siz beni yoruyorsunuz, ben de sizi yoruyorum. Alacaksanız alın, almayacaksanız söyleyin biz yolumuza gidelim, siz de yolunuza gidin. Yormayalım birbirimizi. Ama bunlar ne yormaktan bıkıyor…. Sayın Merkel’e de onu söyledim, ‘Ya almayacaksanız bize söyleyin,biz kendi siz de kendi yolunuza aynı devam edelim. Yani almayacağız da demiyorlar.”

“AB’YE KATACAÄžIMIZ ÇOK ÅžEY VAR”

ErdoÄŸan, “Türkiye’nin AB’nin bütünlüğünü korumaya yönelik bir önerisi var mı?” sorusuna şöyle cevap verdi:

“Niye olmasın, biz AB’yi parçalama için yaratılmadık. AB ne kadar güçlü olursa biz de o kadar güçlü oluruz. Bizim AB’ye katacağımız çok ÅŸey var onların da bize katacağı çok ÅŸey olabilir. Bu mantıkla giderse bize düşen de yarın gazetelere iyi bir baÅŸlık olur…. Bize düşen de herhalde 81 milyona gitmek 81 milyon ne karar veriyor ona bakmak.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, AB’deki İslamafobi ile ilgili olarak, ÅŸunları kaydetti:

“Bu iÅŸin tarihi var, yok dersek kendimizi aldatırız. YaÅŸadığım çok ÅŸey var da bunları burada konuÅŸmam doÄŸru deÄŸil. Bize çok açık net söylenenler var ama burada bunu konuÅŸamam. Çünkü her doÄŸru her yerde konuÅŸulmaz. Öyle bir köşeye sıkıştırma gayreti içine giriyorlar ki söyledikleri çok enteresan. ‘Nüfusunuzun çok olması sebebiyle almıyoruz.’ Halbuki doÄŸru konuÅŸmuyorlar, yalan. Bu kadar nüfusu çok olanlar var. DoÄŸruyu söyleyin, onu söyleyemiyorlar, onu biz biliyoruz. Bu doÄŸruyu bir Fransız DışiÅŸleri Bakanı söyledi ama ben onu burada söyleyemeyeceÄŸim. Vakti geldiÄŸi zaman onu açıklayacağım. Çünkü onun da açıklanması lazım, iÅŸin aslı orada. Ne zaman? Referandumu yapalım ondan sonra. Parti Genel BaÅŸkanı olarak şöyle arkadaÅŸlarımla da masaya yatıralım ondan sonra ‘tamam’ denildiÄŸi anda hemen adımımızı atarız. Bir de mart seçimleri var. Türkiye artık geçmiÅŸte olduÄŸu gibi deÄŸil. Åžimdi öyle Avrupa ülkeleri var ki bakıyorsunuz bir seneye 2-3 referandum sıkıştırıyor. Referandumlara da aslında alışmamız lazım. Yeni sistem bunları getirmiÅŸ olacak.”

“EKONOMİK SAVAÅžIN KARÅžISINDA PES ETMEYECEĞİZ”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, dünyada yaÅŸanan ticari savaÅŸlara deÄŸinerek, “Bir demir-çelik olayı çıktı, fiyatlarla ilgili bazı adımlar atıldı. ABD demir çelikte bir monopol olduÄŸu için de bu gücünü dünyaya dayatmak durumunda kaldı, oralardan vergilendirmelere gittiler. Buna Çin bile tahammül edemedi ve karşı tedbirler aldı. Rusya kendine ait tedbirler aldı. Biz, Rusya’dan ‘S-400 alacağız’ dedik. ABD ‘sizin S-400 almanızı doÄŸru bulmuyoruz’ dedi. Niye? ‘Siz NATO üyesisiniz, NATO üyesi kalkıp da NATO üyesi olmayan bir ülkeden S-400 alamaz.’ dediler. Åžimdi o kadar garip bir yaklaşım tarzı ki, bana S-400 alamazsın derken, Yunanistan S-400 almış Rusya’dan. Peki o zaman Yunanistan’a niye öyle bir ÅŸey demiyor. Ona böyle bir yasak yok bize var. Kusura bakmayın biz buna uyamayız. SaÄŸ olsun NATO Genel Sekreteri Stoltenberg bir açıklama yaptı. ‘Türkiye bir ortağımız olarak, bu konuda tercihlerinde serbesttir’ dedi. Biz ÅŸu anda ülkemiz savunması için bu adımı attık. ‘Peki Amerika’dan böyle bir ÅŸey istemediniz mi?’ Biz Amerika’dan savunma sanayimiz için çok ÅŸey istedik. Amerika istediklerimizin büyük bir çoÄŸunluÄŸuna hep ÅŸu cevabı verdi. ‘Kongre müsaade etmedi.’ cevap bu. Peki kongre bize müsaade etmiyor da terör örgütü PYD-YPG’ye mi müsaade ediyor. Kalkıp 19 bin silah araç, gereç bunları terör örgütüne gönderiyorsun. Bana paramla vermiyorsun ona parasız veriyorsun. Ya böyle bir ÅŸey oyabilir mi? Bunlar ne oluyor, bu ekonomik savaşı getiriyor. Diyor ki ‘nasıl olsa ben güçlüyüm, güçlü olduÄŸuma göre haklıyım’ Biz de diyoruz ki ‘Bizim felsefemiz bu deÄŸil, haklı olan güçlüdür.’ Bu ekonomik savaşın karşısında pes etmeyeceÄŸiz. Mücadelemizi milletçe vereceÄŸiz, ben milletime güveniyorum. Bu millet aç kalmıştır, susuz kalmıştır ama bağımsızlığını hiçbir zaman hiç kimseye kaptırmamıştır. Kaldı ki öyle bir durum yok. KılıçdaroÄŸlu, ‘Önümüzdeki yıl Türkiye aç maç’ diyorsa da biz bir avuç ekmeÄŸi paylaşırız yeri gelirse.”

“SİLAHLI İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI’NDA ÇOK DAHA BÜYÜK TONAJA SAHİP İNÅžALLAH ÜRETİM GELİYOR”

“Türkiye, yalnız da bırakılmadı Sayın CumhurbaÅŸkanım, özellikle ABD’nin Türkiye’ye ekonomik saldırılarının ardından gerek Avrupa BirliÄŸi’nden gerek diÄŸer ülkelerden Türkiye o desteÄŸi buldu…” ÅŸeklinde araya girilmesi üzerine ErdoÄŸan, şöyle devam etti: “SöylediÄŸim ülkelerle münasebetlerimizde yani Çin olsun Rusya olsun bu arada Almanya, Fransa, tüm buralarla iliÅŸkilerimiz olsun, İngiltere, buralarla iliÅŸkilerimiz olsun, bu iliÅŸkilerimizi ÅŸu anda artırarak devam ettiriyoruz ve ilgili Bakan arkadaÅŸlarım, tüm bölgeyi baÅŸta Katar olmak üzere, oraları dolaÅŸtılar. Bunları devam ettiriyoruz, devam ettireceÄŸiz. Aynı ÅŸekilde birçok bölge ülkeleriyle bu görüşmelerimiz yine devam ediyor. Tabii çok da ileri bir noktada malum, bizim ÅŸu anda savunma sanayine yönelik adımlarımızın tırmanması, o da birilerini rahatsız ediyor. Mesela, bizim nükleer enerjiye yönelik attığımız adımlar var. Bunun bir tanesi ÅŸu anda Rusya ile yaptığımız nükleer enerjidir, bir diÄŸeri inÅŸallah ÅŸu anda Çin ile atacağımız bir adım var, olur ki Japonya ile yaptığımız görüşmeler var, yıl sonuna kadar kararını vereceÄŸiz. Bunlar tabii nükleer enerjide bizim çok çok güçlü bir altyapı potansiyeline sahip yatırımlardır.”

Türkiye’nin yıllarca ABD’den insansız hava aracı alamadığını hatırlatan ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu: “Hani bizde bir söz var ya kötü komÅŸu ev sahibi yapar diye, bu sefer bizim kendi giriÅŸimcilerimiz tuttu İnsansız Hava Aracı’nı da yaptı, Silahsız İnsansız Hava Aracı’nı da yaptık, Cerablus’ta da Afrin’de de ve ÅŸu anda içeride de bizim bu Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız terörle mücadelede çok ciddi neticeler alıyor. Kurtulduk artık, onlara muhtaç olmaktan sıyırdık. Åžimdi inÅŸallah çok daha güçlüsü geliyor. Adımlar atıldı. Netice iyi olacak. Silahlı İnsansız Hava Araçları’nda çok daha büyük tonaja sahip inÅŸallah üretim geliyor.” diye konuÅŸtu.

TEKNOFEST organizasyonuna deÄŸinen ErdoÄŸan, “Bunların hepsi bir ÅŸeyin iÅŸaretidir. Artık iÅŸaret fiÅŸeÄŸi atıldı. Gerisi gelecek.” dedi.

“GENÇLİĞİN BAKIÅžINA İNANIYORUM”

“BirleÅŸmiÅŸ Milletler konuÅŸmanızda BM’nin bir gençlik oluÅŸumuna ihtiyacı olduÄŸunu ve bunun da merkezinin İstanbul olması gerektiÄŸini söylediniz? Neden?” soruyu şöyle yanıtladı:

“Nedeni yok. Åžu anda bizim yapılmakta olan buna yönelik bir binamız vardı. EÄŸer BirleÅŸmiÅŸ Milletler, bu konuda deÄŸerli dostum da burada, böyle bir ÅŸeyi kabul edilirse biz, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in gençlik komitesini İstanbul’da o binamızı onlara tahsis ederiz, burada kurarız ve gençliÄŸin bakışını getirmesi bakımından buranın çok çok hayırlı adımlar atacağına inanıyorum. Çünkü benim de siyasette geçmiÅŸim gençlik kolları çalışmalarından gelmedir ve gençliÄŸin bu noktadaki potansiyeline, gücüne inanıyorum, gençliÄŸin bakışına inanıyorum. Bu bakışı deÄŸerlendirme açısından bu yerimizi tahsis ederiz dedik.”

ErdoÄŸan, BM’da kadınlara ait de bir kuruluÅŸ kurulması gerektiÄŸini vurguladı.

“ÖLDÜRÜLEN İNSAN OLDUKTAN SONRA ÖLDÜREN NEYSE BEN ONUN KARÅžISINDAYIM”

Kimyasal silah konusundaki soru üzerine Erdoğan, şunları aktardı:

“Maalesef bir cambazlık var. Yani ÅŸunu bir defa kabul etmek lazım; 1915’in bir kararı bu… O zaman kalkmışlar, kimyasal silahları bir suç olarak kayıtlara girmiÅŸler o günden bugüne kimyasal silahlar dünyada bir suç aleti veya suç ürünü olarak kabul ediliyor. Ben de diyorum ki eÄŸer bir insanın ölümüne neden oluyorsa veya insanların ölümüne neden oluyorsa o hangi araç olursa olsun o suç aletidir. Åžu anda ifade ettiÄŸiniz gibi kimyasal silahlarla Suriye’den 300, 500, bin, bin 500, 2 bin, 5 bin kiÅŸinin olduÄŸunu kabul edelim. Konvansiyonel silahlarla ne kadar insan öldürüldü? Bunu açalım. 1 milyona yakın insan Suriye’de konvansiyonel silahlarla öldürüldü. Konvansiyonel silahları hiç gündeme getirmiyorlar, kimyasal diyorlar. Bu ne demek biliyor musunuz? Yani ÅŸu anda ben kapıyı kapattım, sen ne yaparsan yap. Neyle? Konvansiyonel silahlarla. Neyle vuruyorlar? Konvansiyonel silahlarla vuruyorlar. Aldatmayın dünyayı. Biz de bunu BirleÅŸmiÅŸ Milletler de de her yerde de gündeme getiriyoruz ama hala herkesin aÄŸzında kimyasal silah. Ben de diyorum ki kimyasal silahla aldatmayın, konvansiyonel silahlarla insanlar öldürülüyor. Öldürülen insan olduktan sonra öldüren neyse ben onun karşısındayım.”

Recep Tayyip ErdoÄŸan, konuÅŸmasının sonunda foruma katılanlara katılımları dolayısıyla teÅŸekkür etti. ErdoÄŸan, forumun gelecek yıl daha büyük bir salonda yapılması gerektiÄŸini dile getirerek, “Önümüzdeki yıl, çok daha büyük bir salonda, çok daha büyük salonlarımız var, o büyük salonlarda böyle 300-500 kiÅŸiyle deÄŸil bunu bin, bin 500, 2 bin kiÅŸiyle yapalım… Burası İstanbul. İstanbul’a yakışan budur” ifadelerini kullandı.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


Tema Tasarım | Osgaka.com
lara bayan escort ümraniye eskort bayan escort şirinevler Pendik escort Bayan şişli escort ümraniye escort beşiktaş escort taksim escort
izmir escort beylikdüzü escort bodrum escort bodrum escort porna izle eryaman escort
https://www.donaldsonville.org Antalya Escort Antalya Escort antalya escort sikiÅŸ
denizli escort denizli escort denizli escort denizli escort denizli escort
bodrum escort kocaeli escort porno sikis eskiÅŸehir escort
toopla.com oclamor.com meyvidal.com istanbulviva.com ilogak.com hamkarfa.com blackmoth.org lithree.com vidsgal.com nattsumi.com avcılar escort bayan esenyurt escort bayan ataköy escort bayan fatih escort bayan beylikdüzü escort bayan silivri escort bayan çapa escort bayan fındıkzade escort bayan büyükçekmece escort bayan