Ana Sayfa Kültür-Sanat 5 Ekim 2018 344 Görüntüleme

”Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım”

Din görevlilerine hitap eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ”Camilere kadınlar giremez diye bir ayet mi, bir hadis mi var? Ben ne okudum ne gördüm ne duydum ne biliyorum. Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım” dedi. Terörle mücadelede kararlılık vurgusu da yapan ErdoÄŸan, ”Åžehitlerimizin, gazilerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız” ifadesini kullandı.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, BeÅŸtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde, Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle düzenlenen Din Görevlileri BuluÅŸması’na katıldı.

KonuÅŸmasına salondakileri selamlayarak baÅŸlayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bugün Batman’da 7 askerimizin ÅŸehadetini anmadan geçemeyeceÄŸim” ifadelerini kullandı.

Batman’ın Gercüş ilçesinde PKK’lı teröristlerce düzenlenen saldırıda ÅŸehit düşen 7 ÅŸehit baÅŸta olmak üzere, tüm ÅŸehitler için Fatiha suresinin okunmasını isteyen ErdoÄŸan, “Bu mücadelemizi hiç aksatmadan kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceÄŸiz. Åžehitlerimizin, gazilerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız. Bu geliÅŸmeler, olaylar, bizim hırsımızı da özellikle düşmanımıza karşı olan kinimizi de daha da fazlasıyla artırmaktadır. Bunu da bilmelerini tekrar hatırlatıyorum” diye konuÅŸtu.

Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle din görevlilerini CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nde misafir etmekten bahtiyarlık duyduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, 81 vilayetten gelen din görevlilerinin bütünlükle cem olmalarının kendilerine ayrı bir güç, geleceÄŸe yönelik umut aşıladığını vurguladı.

“BİRÇOKLARININ HİDAYETİNE VESİLE OLUR İNÅžALLAH”

15 Temmuz gecesi okudukları selalar ve ezanlarla milleti darbeye karşı kıyama çağıran tüm din görevlilerine şükranlarını sunan ErdoÄŸan, programda Kur’an-ı Kerim tilavetleriyle gönülleri mesrur edenlere teÅŸekkürlerini iletti.

ErdoÄŸan, “Rabbim, bizleri Kur’an’ın aydınlığından, rehberimiz, sevgilimiz, Resul-i Kibriya Aleyhissalatu vesselam efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa’nın sünneti seniyesinden ayırmasın. Mevla, ruz-i mahÅŸerde, ananın evladını tanımayacağı o büyük hesap gününde hepimizi Peygamber Efendimizin Liva-ül Hamd ismiyle müsemma sancağı altında buluÅŸtursun” diye dua etti.

Diyanet İşleri BaÅŸkanı Prof. Dr. Ali ErbaÅŸ ve heyetine bu buluÅŸmadan dolayı teÅŸekkür eden ErdoÄŸan, tüm imamların, müezzinlerin, Kur’an kursu öğreticilerinin, vaiz ve müftülerin, din müşavirlerinin camiler ve din görevlileri haftasını gönülden tebrik etti, yurt içinde ve yurt dışında görev yapan Diyanet mensuplarına selamlarını iletti.

ErdoÄŸan, televizyonda bu hafta açılışını yaptığı Köln Merkez Cami ile ilgili yapılan bir yayını izlediÄŸini anlatarak, “Almanya’daki özellikle Almanlar ÅŸu anda bu camimizi yoÄŸun bir ÅŸekilde ziyaret ediyorlarmış. Gerçekten mutlu oldum. Çünkü o ziyarete gelen Almanlar, Hoca efendi de Kur’an-ı Kerim tilavet ediyor, onlar da diz çökmüş, oturmuÅŸlar, Kur’an dinliyorlar. Temenni ederim ki bir çoklarının hidayetine vesile olur inÅŸallah” dedi.

“ORTADA GÜZEL BİR ESER VAR”

“Eser, müessiri ile zengindir” sözüne atıfta bulunan ErdoÄŸan şöyle devam etti:

“Ortada güzel bir eser var. Müessiri de hakikaten güzel bir eser ortaya koymuÅŸ. Gerek o eyaletin valisi gerek gelmiÅŸ geçmiÅŸ belediye baÅŸkanlarına da ÅŸahsım ve milletim adına teÅŸekkür ediyorum. Böyle bir yerde, böyle bir imkan hasıl ettikleri için tabi bu teÅŸekkürümüzü bildirmeyi Müslümana yakışan bir görev telakki ettiÄŸim için söylüyorum.”

ErdoÄŸan, Diyanet camiasının 140 bini aÅŸan meslek personeli sayısıyla yalnızca ülke sınırları içinde irÅŸat çalışmaları yürütmekle kalmadığını, Arakan’dan Somali’ye, Filistin’den Açe’ye, Haiti’den Pakistan’a kadar dünyanın en zor bölgelerinde yürüttüğü irÅŸat ve yardım çalışmalarıyla mazlum ve maÄŸdurların elinden tuttuÄŸunu anlattı.

Bu camianın, Ramazan ve Kurban bayramlarında vatandaÅŸlar ile ihtiyaç sahiplerinin bayram sevinci yaÅŸamasına vesile olduÄŸunu bildiren ErdoÄŸan, “Bu camia, dünyanın her köşesindeki Müslüman azınlıkların çocuklarına saÄŸladığı burslarla hem dini eÄŸitim öğretim hem de örgün eÄŸitim öğretim imkanı saÄŸlıyor.” diye konuÅŸtu.

Erdoğan, Diyanet camiasında resmi veya gönüllü olarak çalışan herkese teşekkür etti, çalışmalarında başarılar diledi.

“140 BİN KİŞİLİK BİR ORDU, BU ASLA HAFİFE ALINAMAZ”

Erdoğan, bir konuya değinmeden geçemeyeceğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

“140 bin kiÅŸilik bir ordu, bu asla hafife alınamaz. ‘Acaba biz, inancımızı bu ülkede yaÅŸamak ve yaÅŸatmakta niye baÅŸarılı deÄŸiliz?’ sorusunu kendimize sormamız lazım diye düşünüyorum. Bu konuda kendimizi çek etmemiz lazım. Bir yerde bir eksiÄŸimiz var. 140 bin kiÅŸilik böyle bir ordunun olduÄŸu yerde, az önce Hocam ayet-i kerimeyi de okudu, içinizden hayırlı bir topluluk çıksın, hayrı güzeli tebliÄŸ etsin ve ÅŸimdi bu tebliÄŸler yapıldığı halde acaba neden biz beklediÄŸimiz neticeyi alamıyoruz? Öyleyse daha fazla çalışmamız lazım, daha fazla gayret etmemiz lazım.”

Erdoğan, çocukluk dönemlerini anımsatarak, geçmişte mahallelerde halkın en çok güvendiği kişiler arasında imamların, muhtarların yer aldığını belirtti.

“Åžimdi bu baÄŸlar niye koptu? Bu baÄŸları yeniden tesis edemez miyiz?” diyen ErdoÄŸan, bu konu üzerinde çalışılması gerektiÄŸini vurguladı.

ErdoÄŸan, din görevlilerine hitaben, “Åžu 140 bin kiÅŸilik ordu, ülkemizin çehresini deÄŸiÅŸtirmelidir diye düşünüyorum. Zira bütün o olumsuzluklardan Allah’ın izniyle bize düşen görevler var ama sizin ‘gönüllerin Fatihi’ olmanız gerektiÄŸi için bunu söylüyorum. Cuma hutbelerimizle, günde 5 vakit namazlarımızla bunun üzerinde düşünmemiz lazım; ‘acaba arkamda niye cemaat yok’ veya ‘arkamda niye iki, üç kiÅŸi, beÅŸ kiÅŸi var da bir saf yok?” ifadesini kullandı.

Bunların üzerinde durup düşünülmesini isteyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Rahmetli babam her akÅŸam beni camideki hocama gönderirdi. Okuldan çıkar, akÅŸam oraya giderdim. Takipçiydi, yanlış yaparsam da hakkımdan gelirdi, gitmem gerekirdi. Åžimdi bu konularda bizim ailelerle münasebetlerimizin de sıcak iliÅŸkiler halinde devamının sizler tarafından tesis edilebileceÄŸine inanıyorum. Bunu yapmamız lazım.

Hanım hocaların, bulundukları mahallelerin anneleriyle iliÅŸkilerini geliÅŸtirmesi lazım. Bulundukları mahallelerin özellikle yetiÅŸkinleriyle, bayanlar noktasında iliÅŸkileri geliÅŸtirmeleri lazım. ‘Sadece ben hocayım, maaşımı alayım. 10, 20, 30 tane kız öğrenciye ders vereyim’ bunlar yeterli deÄŸil.”

“BÜTÜN CAMİLERİMİZİN KAPILARININ AÇIK OLMASI GEREKİR”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, benzer ÅŸekilde imamların, müezzinlerin camileri günde 5 vakit “kapıyı aç-kapa” anlayışıyla hareket etmemesi gerektiÄŸine dikkati çekerek, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

“Bana göre daha hassas, ‘acaba camilerimizin kapısı namaz dışında kapatılmalı mı, kapatılmamalı mı’ bu soruyu kendimize sormamız lazım. Sadece Sultanahmet’in, Süleymaniye’nin, Kocatepe’nin, Millet Camisi’nin kapısının sürekli açık olması bize yetmez; bütün camilerimizin kapılarının açık olması gerekir. Hocalarımızın da imam, müezzin, burada aralarındaki görev dağılımıyla nöbetleÅŸe bu iÅŸi götürmeleri lazım. Buna ihtiyacımız var. Hep beraber bu seferberliÄŸi bugünün mevzusuna uygun olarak sürdürmemiz lazım.

Çünkü bu milletin er veya geç sığınacağı en önemli yer camilerimizdir. Mana ne? Cem eden. Bizim toplanacağımız yer orası deÄŸil mi? Cem olacağımız yer orası deÄŸil mi, orası. Ama bunu sevdirmemiz, baÅŸarmamız, onlar da sizin göreviniz. Hep beraber bunu yapmamız lazım. Biz de üzerimize düşeni yapacağız ve bunu çok daha seri hale getireceÄŸiz.”

“CAMİLERE KADINLAR GİREMEZ DİYE BİR AYET Mİ, BİR HADİS Mİ VAR?”

ErdoÄŸan, Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı’nın camilere olan teveccühü artırmak, camilerin toplumsal ve beÅŸeri hayattaki önemine dikkati çekmek için uzun süredir gayret gösterdiÄŸini anlattı.

Bu amaçla 1986’dan itibaren ekim ayının ilk haftasının “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak kutlandığına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı’nın özellikle çocuklar ve kadınların camilere olan ilgisini artırmayı hedefleyen etkinliklerini memnuniyetle takip ettiklerini bildirdi.

ErdoÄŸan, Almanya’daki temasları esnasında, “Kadınların camiye ilgisinin artırılması gerekir.”, “Kadınlar da camiye gelmelidir, bu noktada önlerinin açılması gerekir.” ÅŸeklindeki sözlerini anımsatarak, ÅŸu ifadelere yer verdi:

“Bugün de Türkiye’deki üst düzey yönetici bir hanımefendi bundan çok mutlu olduÄŸunu ama ‘Maalesef Anadolu’da bir cenaze sebebiyle merasime katıldım, adeta bizi camiye sokmadılar. Fakat ben bayan arkadaÅŸlarla beraber yine de caminin dışında bir yer yerde, birlikte namaza iÅŸtirak ettik’ dedi. Çok ilginçtir, hala bu çirkin geleneklerle, bunları İslam diye gösteren zihniyetler, mantıklar var. Bizim bundan kurtulmamız lazım.

Hazreti AyÅŸe validemiz camide hadis dersi yapmıyor muydu? Camilere kadınlar giremez diye bir ayet mi, bir hadis mi var? Ben ne okudum ne gördüm ne duydum ne biliyorum. Bana hocalarım böyle bir ÅŸey öğretmediler. Peki kim, hangi kafayla bunu yapıyor? Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım. Bunu baÅŸta Diyanet İşleri BaÅŸkanımın yürütmesi lazım. Bunları aÅŸacağız, bunları yıkacağız.”

“BU TABULARI YIKMAYA BAÅžLADIÄžIMIZIN ALAMETİ”

Bu konuda çok garip ÅŸeylerle karşı karşıya kaldıklarını aktaran ErdoÄŸan, “EÄŸer bugün huzurlarınızda bir Diyanet İşleri BaÅŸkan Yardımcısı hanım hocamız varsa, iÅŸte bu tabuları yıkmaya baÅŸladığımızın alametidir” dedi.

ErdoÄŸan, bu yasakları getirenlerin bunları niye getirdiÄŸinin de farkında olmadığını vurgulayarak, saygı duyduÄŸu bazı hocalarla bu konuları zaman zaman tartıştığını belirtti. ErdoÄŸan, “Hocam yanlış yapıyorsunuz, olmaz. Sizin bu söylediklerinizin hiçbir İslami kaynağı yok, neye dayanarak bunları söylüyorsunuz? Bunları bir hanımefendi gelip de kimden öğrenecek?” diye sorduÄŸunda, cevap veremediklerini ama bu konularda hazırlıklı olmayan biri karşılarına geldiÄŸinde “Olmaz, böyle” denilerek bu iÅŸlerin geçiÅŸtirildiÄŸini, böylece camilerin adeta kadınlara kapatıldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ecdadımıza bile baktığımız zaman, camilerin balkonlarında hep o kafesler vardır. Niye ecdadımız o kafesleri oraya koymuÅŸ, hanımlar da camiye gelsin diye. O kafesli bölgeler illa da olması ÅŸart deÄŸil ama onu da yapmışlar. Fakat daha sonra bu anlayış çekilmiÅŸ gitmiÅŸ.”

Erdoğan, medeniyet değerleriyle bağı zayıflayan bir toplumun varlığını sürdürmesinin imkansız olduğuna vurgu yaptı.

Din, ilim, ahlak ve adaletin milleti ayakta tutan dört taşıyıcı sütun olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Bu millet, asırlar boyunca İlayı Kelimetullah’ın sancaktarlığını yapmış bir millettir” dedi.

Türklerin, Peygamberlerine hürmeten askerine, “Mehmetçik” ismini verecek kadar “Peygamber aşığı bir millet” olduÄŸuna dikkati çeken CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Edebiden Muhammed dememiÅŸtir. Olur ya, layık olmaz. Daha sonra Mehmet de dememiÅŸ yumuÅŸatmış. Mehmet ismi yumuÅŸatılmış hali ile kullanılır. Muhammed’i pek kullanmaz. Mehmetçik sevimli küçük Mehmet anlamına askerine de gelmiÅŸ Mehmetçik adını vermiÅŸ. Åžu hassasiyete bak. Böyle müeddep bir millet. Åžimdi dünyanın hiçbir ülkesinde bu yok. Sadece bizde var. İşte bu ÅŸehit olanlar, bizim Mehmetçiklerimiz. Bunlar, bizim bu tür yavrularımız. Bu millet, inanca verdiÄŸi önemi, ‘Ruhumun senden ilahi ÅŸudur ancak emeli. DeÄŸmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki ÅŸehadetleri dinin temeli. Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli’ mısralarıyla, İstiklal Marşı’na nakÅŸetmiÅŸ bir millettir.”

ErdoÄŸan, Avrupa’dan Afrika’ya kadar cenk meydanlarını “Allah Allah” nidaları ile inleten bir ecdadın torunları olduklarını belirterek, Türklerin Kudüs’e, Mekke ve Medine’ye hizmetkarlık yapmayı en büyük paye gören, ÅŸeref kabul eden bir millet olduÄŸunu vurguladı.

Åžimdiye kadar ne içeriden ne de dışarıdan “namahrem ellerin inanca kast etmesine” müsaade etmediklerini aktaran ErdoÄŸan, en zor zamanlarda bile ezana, bayraÄŸa, Kur’an-ı Kerim’e ve her karışı ÅŸehit kanlarıyla sulanmış vatana sahip çıktıklarını bildirdi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

“Tarih boyunca, kendimizle beraber komÅŸularımızdan baÅŸlayarak tüm İslam dünyasının dertleriyle sıkıntılarıyla hemhal olduk. Yeri geldi, 1863’te Ebubekir Efendi gibi bir alimi irÅŸad için 10 bin kilometre ötedeki Cape Town ÅŸehrine yani Güney Afrika’ya gönderdik. Åžu ecdada bak. Yeri geldi, Sultan 2’nci Abdülhamid döneminde, Müslüman azınlıklar cehalete mahkum edilmesinler diye Makedonya’dan Pekin’e kadar Hamidiye Medreselerini açtık. Osmanlı çınarının gölgesinde sadece kendi tebaası deÄŸil, dünyanın dört bir ucundaki milyonlarca Müslüman da huzur, emniyet, güven buldu. Bu çınarın o müşfik kolları, çöküş döneminde dahi her türlü imkanı zorlayarak, sınır ve mesafe tanımadan mazlumlara sahip çıktı. Ecdadımızdan tevarüs ettiÄŸimiz bu deÄŸerleri, bugün de baÅŸ tacı ediyoruz. Bizi biz yapan, Türk milletini yüzyıllardır dimdik ayakta tutan hasletlerinin bunlar olduÄŸunu çok iyi biliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son yıllarda şartların iyileşmesi ile hayat biçiminin değişime uğradığını gördüklerini belirterek, modernleşme ile beraber dini hassasiyetlerde örselenme yaşandığına işaret etti.

“BireyselliÄŸin arttığı, beÅŸeri münasebetlerin zayıfladığı yeni iletiÅŸim araçlarının gündelik hayatın merkezine oturduÄŸu bir garip dönemin” içinde olunduÄŸuna deÄŸinen ErdoÄŸan, teknolojik imkanların, bir taraftan hayatı kolaylaÅŸtırırken diÄŸer taraftan da insani iliÅŸkilere büyük zararlar verdiÄŸini belirtti.

Çoğu kimsenin telefona, televizyona ayırdığı zamanı, evine, eşine, çocuğuna, anne ve babasına ayırmadığına işaret eden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Sadece beÅŸeri ve sosyal iliÅŸkilerimiz deÄŸil dini yaÅŸantımız da bu süreçten etkileniyor. DünyevileÅŸme, toplumdaki manevi yarıkları daha da derinleÅŸtiriyor. Gençlerimizin ayakları gün geçtikçe, camilerden daha fazla soÄŸuyor. Ülkemizin pek çok yerinde cami cemaatimizin yaÅŸ ortalamasının artmasının sayısal bakımdan da azalmasının sebebi, budur. Hem modernleÅŸmenin getirdiÄŸi dünyevileÅŸme hem de camilerimizin yeni ÅŸartlara adapte olamaması böyle bir manzarayı ortaya çıkarmıştır.

FETÖ ve DEAÅž gibi yapıların topluma sirayet edebilmesinin nedeni, manevi boÅŸlukların ilgili kurumlarımız tarafından doldurulamamasıdır. Gençler, yaÅŸadıkları savrulmaların çözümünü hemen yanı başındaki camide deÄŸil de baÅŸka yerlerde arıyorsa ortada yanlış giden bir ÅŸey var demektir. Bu sorunların tespitini yapmak ve çözüm yollarını geliÅŸtirmekse öncelikle baÅŸta ÅŸahsım olmak üzere hepimizin görevidir.”

Camilerin tevhidin olduğu kadar, vahdetin, birlik ve beraberliğin de timsali olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Camiler, minberi ve kürsüsüyle ilim ve ahlak, maÄŸfiret ve hikmet derslerinin verildiÄŸi ilim, merkezleridir. Buhara’dan Saray Bosna’ya kadar Müslümanların kurduÄŸu ya da geliÅŸtirdiÄŸi her ÅŸehirde mutlaka çarşı ve cami vardır. Anadolu’da 5-10 haneden baÅŸlayan en küçük köylerde dahi mutlaka cami bulunur. Medine’den beri Mescid’i Nebevi’nin inÅŸasından beri İslam toplumlarında camiler, hayatın merkez noktasındadır.

Köy camisinde pek cumayı kılmazlar. Daha çok oranın ÅŸehrin merkezi sayılabilecek. Bu geçmiÅŸte kasabaydı daha sonra ilçe oldu daha sonra il, oralardaki cuma camilerinde gelir. Cuma namazlarını eda etmek suretiyle bütün köylerden herkes oraya gelir. O dönemin insanları birbirlerini de çok iyi tanırlardı. Babam anlatır bana, filanca köyden filanca… Åžimdi sorun, inanın birbirini tanımazlar. Çünkü böyle bir geliÅŸ gidiÅŸ orta toparlanma böyle bir ÅŸey yok. Birbirimizden koptuk. Cem olamıyoruz. Bir araya gelemiyoruz. Bunu yeniden baÅŸarmamız lazım. Nasıl ki kalp insanı ayakta tutan ana organsa, mabetler de ilim, hikmet ve fazilet merkezi olarak toplumu diri tutar, canlı tutar, ayakta tutar.”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, İstiklal Savaşı ve 15 Temmuz’a karşı mücadelenin de en önemli merkezlerinden birinin camiler olduÄŸunu belirtti.

ErdoÄŸan, “Camileri, sadece namaz kılınıp dağıldığımız bir ibadet mekanına dönüştürmek ona yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir. Onun için diyorum, camilerimiz sürekli açık kalmalı. Çocuklarımızın neÅŸesiyle, gençlerimizin heyecanıyla, pirifanilerimizin tecrübesiyle, kadınlarımızın nezaket ve becerisiyle dolmayan bir cami benim gözümde boÅŸtur” diye konuÅŸtu.

Memleketinde yaÅŸadığı bir anısından örnek veren ErdoÄŸan, köy imamına yemeÄŸin köylüler tarafından yapılmasının adetten olduÄŸunu, yemek sırası kendisinde olan bir kadının müezzine yemek getirdiÄŸinde, birbirlerinin sırtına çıkan öğrencileri görüp, “Ben sizi Yusuf Hocama ÅŸikayet edeceÄŸum, ne dur bu halunuz? Siz buraya okumaya mu geldunuz, kavga etmeye mi geldunuz?” dediÄŸini ancak öğrenciler dağıldığında hocanın da öğrencilerin arasında bulunduÄŸunu anlattı.

ErdoÄŸan, çocukların camilere çekilmesi için gerekli adımların atılması gerektiÄŸini belirterek, “Åžayet geleceÄŸi inÅŸa edeceksek, dün olduÄŸu gibi bugün de cami merkezli bir hayatı özendirmemiz, teÅŸvik etmemiz gerekiyor” dedi.

İmamlık, müezzinlik, Kur’an Kursu öğreticiliÄŸi, vaizlik veya müftülüğün sadece ücreti karşılığı yapılacak mesleklerden olmadığına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, şöyle devam etti:

“Bu meslekler her ÅŸeyden önce gönül, sevda, fedakarlık iÅŸidir. Öncelikle Hakk’ın rızası gözetilmeden bu görevler icra olunamaz. Namaz kıldırmak için cemaatinin önüne geçen her kardeÅŸim sadece o namazın deÄŸil, arkasında saf tutan insanların diÄŸer sıkıntılarını, dertlerini de üstleniyor demektir. Namaz kıldırmakla din görevlisi kardeÅŸimin sorumluluÄŸu bitmiyor, bilakis hayata karşı diÄŸer sorumluluklar da baÅŸlıyor. Mahalledeki maÄŸdurlar, aileler arasındaki sorunlar, gençlerin yaÅŸadığı sıkıntı ve bunalımlar, herkesten önce o mahallenin cami görevlisinin meÅŸguliyet alanına girer. İmam kardeÅŸim cemaatiyle hemhal olmalı, onlara dert ortaklığı etmeli. Nasıl imame tespihin tanelerini bir arada tutuyorsa imam kardeÅŸlerimiz mahallesini, müftülerimiz de ilini ve ilçesini bir arada tutmalıdır. O imame koptuÄŸu anda tespih dağılır. İşte dağılmaması için bunu baÅŸarmamız lazım.”

“SÖZÜMÜZ SADECE YUMUÅžAK DEĞİL, AYNI ZAMANDA ANLAÅžILIR DA OLMALI”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de doÄŸru tebliÄŸ ve irÅŸat metodu olarak güzel söze ve sabra, sevgi, ÅŸefkat ve merhamete vurgu yaptığını, Hazreti Muhammet’in de insanlara yaÅŸantısıyla örnek olup, nefrete ÅŸefkatle, hakarete güzel sözle, kötülüğe iyilikle karşılık verdiÄŸini anlattı.

Gönül ateÅŸinde piÅŸirilmeyen hiçbir sözün kıymetinin olmayacağını belirten ErdoÄŸan, Yunus Emre’nin “Söz ola kese savaşı, söz ola bitire başı/ Söz ola ağılı aşı bal ile yaÄŸ ede bir söz” dizelerini hatırlattı.

Yaşantıyla desteklenmeyen, samimiyetle söylenmeyen her sözün havada kalmaya mahkum olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

“Sözümüz sadece yumuÅŸak deÄŸil, aynı zamanda anlaşılır da olmalıdır. Özellikle vaaz ve hutbe dilimizin gençlerimizin anlayacağı ÅŸekilde güncellenmesi, yenilenmesi, daha rafine hale getirilmesi gerekiyor. Bunun yanında din görevlilerimiz ne suretle olursa olsun, ötekileÅŸtirici, insanımızın bir kesimini dışlayıcı ifadelerden uzak durmalıdır. Bu ülke senelerce mezhep, meÅŸrep ve etnik temelli kavgalar yaÅŸadı. Birileri aramızdaki farkları kaşıyarak bizi birbirimize düşürmeye, komÅŸuyu komÅŸuya kırdırmaya çalıştı. 1970’lerin sonunda kimi ÅŸehirlerimizde bu projeler maalesef baÅŸarılı oldu. Müslüman aynı delikten ikinci kez ısırılmaz. Bizler de o acı, karanlık günlerin tekrar yaÅŸanmasına müsaade edemeyiz.”

DİN GÖREVLİLERİNE SOSYAL MEDYA UYARISI

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, son yıllarda birçok provokasyonun sosyal medya üzerinden yapıldığını gördüklerine iÅŸaret ederek, “Biz tüm kamu görevlilerimize bu mecraları son derece dikkatli kullanmaları gerektiÄŸini her fırsatta ifade ediyoruz. Özellikle Diyanet personelimizin kendilerini sosyal medyanın girdabına kaptırmamaları gerekiyor” dedi.

Diyanet personelinin üstlendikleri sorumluluk gereÄŸi bu konuda herkesten daha fazla titiz ve dikkatli olmaları gerektiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, “Camilerimizi kötülemek, din görevlilerimize kara çalmak için fırsat kollayanlara bekledikleri fırsatı vermemeliyiz” ifadesini kullandı.

ErdoÄŸan, din görevlisi olmanın önemini anlatırken, ecdadın camilerde din hizmetini yürüten hocalara, “ömrünü din hizmetine vakfetmiÅŸ, samimiyetle çalışıp, yaptıklarının karşılığını sadece Allah rızasında arayan kiÅŸi” anlamına gelen ‘Hademeihayrat’ sıfatını kullandığını belirtti.

Din görevlilerinin bu sıfata uygun bir ÅŸekilde vazifesine yaklaÅŸacağına olan inancını ifade eden ErdoÄŸan, “Biz din görevlilerimizden milletimize öncülük etmesini, rehberlik etmesini bekliyoruz. Biz din görevlilerimizden insanımızın derdiyle, sıkıntısıyla ve elbette sevinciyle hemhal olmasını istiyoruz. Sizler, imamsınız, Feto’nun imamı deÄŸil ha. Onunkiler cambaz” deÄŸerlendirmesini yaptı.

Bu konuda gerekenin yapıldığını ve yapılacağını kaydeden Erdoğan, yaptıkları çalışmalarda tüm imkanlarla din görevlilerinin yanında olmayı sürdüreceklerini bildirdi.

“ARANIZDAKİ BU ÇÜRÜK ELMALARI TEMİZLEMENİZ DE ÖNEMLİDİR”

Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı’nın büyük bir aile haline geldiÄŸine deÄŸinen ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

“Böyle büyük bir ailede kimi zaman hata yapanların, yanlışa düşenlerin, görevini hakkıyla yerine getirmeyenlerin olması doÄŸaldır ancak sizlerin aranızdaki bu çürük elmaları temizlemeniz de önemlidir. Biz din görevlilerimizin vazifelerini en güzel ÅŸekilde yapmaya çalıştığını biliyoruz. Sizlerin fedakarlıklarının çoÄŸu zaman gündeme gelmediÄŸinin de farkındayız. Ancak aslolan birilerinin deÄŸil, yüce yaratıcının ÅŸahitliÄŸidir. Halik bildikten sonra kul bilmese, görmese de olur.”

ErdoÄŸan, ahirete intikal eden din görevlilerine Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sıhhat ve afiyet, Diyanet camiasında hizmet vermiÅŸ olanlara da nice hizmetler yapmaları temennisinde bulunarak, tüm Diyanet mensuplarına hizmetlerinden dolayı teÅŸekkür etti, din görevlilerinin Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı da kutladı.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


Tema Tasarım | Osgaka.com
lara bayan escort ümraniye eskort bayan escort şirinevler Pendik escort Bayan şişli escort ümraniye escort beşiktaş escort taksim escort
izmir escort beylikdüzü escort bodrum escort bodrum escort porna izle eryaman escort
https://www.donaldsonville.org Antalya Escort Antalya Escort antalya escort sikiÅŸ
denizli escort denizli escort denizli escort denizli escort denizli escort
bodrum escort kocaeli escort porno sikis eskiÅŸehir escort
toopla.com oclamor.com meyvidal.com istanbulviva.com ilogak.com hamkarfa.com blackmoth.org lithree.com vidsgal.com nattsumi.com avcılar escort bayan esenyurt escort bayan ataköy escort bayan fatih escort bayan beylikdüzü escort bayan silivri escort bayan çapa escort bayan fındıkzade escort bayan büyükçekmece escort bayan